“Onların dediklerini tekrarlarsam benim çalışmamın bir değeri kalmaz; eğer onlara karşı çıkarsam, ki içimde sürekli böyle bir eğilim var, ardımdan gelecek başkaları da bana karşı çıkacak demektir. Alimlerin yazılarından yarına ne kalacak? Sadece kendilerinden öncekiler hakkında söyledikleri kötü şeyler. Ötekilerin kuramlarında çürüttükleri ne varsa hatırlanacak, ama kendi tasarladıkları da kaçınılmaz bir şekilde onların ardından gelecekler tarafından yok edilecek, gülünç duruma düşürülecek. İlmin kanunu budur; şiirde ise böyle bir kanun yoktur, kendinden önce gelmiş hiçbir şeyi yadsımaz ve ardından gelenler tarafından da yadsınmaz, huzur içinde aşar geçer yüzyılları. Bunun için rubai yazıyorum.”
Könül, səndə yenə həyəcanmı var? Uçub qalxmadığın asimanmı var? Söylə, sənin kimi bu asimanda Tufan rəqqasəsi bir tərlanmı var?
Sayfa 291
Reklam
Yazıq o qəlbə ki, nəğməni duymaz, Qəlbi daş olanlar sevgiyə uymaz. Eşqi duymayanlar nəğmə duyarmı?! Bir könül yanmasa tüstüsü çıxmaz.
Sayfa 374
Kader defterimi yeniden yazabilseydim Kendime gönlümce bir başka hayat seçerdim; Bütün dertleri siler atardım dünyamızdan Sevinçten göklere uçardı düşüncelerim.
Hayyam ki her bahsi açar sâgarden Bahsetmedi cennette akan Kevser'den Gül sevdi şarab içti gülüp eğlendi Zevk aldı tıraşide rübailerden Yahya Kemal, Hayyam'dan çevirilerine «Türkçe Söy­leyiş» adını vermişti. Çevirideki üstün başarısının sırrını rübai tarzında dile getirmiştir: Hayyam'ı alıp tercüme et derlerse Öğrenmek için talib isen bir derse Derdim ki rübaisini nazmetmelisin Hayyam onu türkide nasıl söylerse
Çalış, inciməsin səndən heç bir kəs, Qəzəblə kimsəni yandırmaq əbəs! Rahatlıq istəsən, özünü incit, Adam incidənlər rahat gün görməz.
Sayfa 89
Reklam
Mutludur bir an evvel giden bu dünyadan; Ya da anasından hiç doğmayan!
Bu dünya iki kapılı bir han, Girdi mi dertlere düşer insan. Tanınmadan yaşamak en iyisi: Elinde olsa da hiç doğmasan.
Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik, Bildiklerimizle övündük, eğlendik. Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra? Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.
Bir şeyh dedi bir fahişeye: Sarhoşsun sen. Her lahza birinin tuzağına düşersin sen. Dedi: Ey şeyh, ne dersen, oyum ben. Acaba göründüğün gibi misin sen?
914 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.