Yüzümde pırıl pırıl sevinç gördüğün gün, Nice konakları yıkılmıştır gönlümün. Dalgıçsan dal gözlerimin denizine, bak: Dibinde mahsun bir denizkızı görürsün.
Rubai
Ben bir bahçıvanım sen benim Yedi yılda açan gülümsün Erişilmez oluşun yıldırmıyor beni Belki bilhassa bundan dolayı makbülsün
Reklam
Hayyam ki her bahsi açar sâgarden Bahsetmedi cennette akan Kevser'den Gül sevdi şarab içti gülüp eğlendi Zevk aldı tıraşide rübailerden Yahya Kemal, Hayyam'dan çevirilerine «Türkçe Söy­leyiş» adını vermişti. Çevirideki üstün başarısının sırrını rübai tarzında dile getirmiştir: Hayyam'ı alıp tercüme et derlerse Öğrenmek için talib isen bir derse Derdim ki rübaisini nazmetmelisin Hayyam onu türkide nasıl söylerse
Cehennem dedidiğin bir kıvılcım, boşuna zahmetimizden.. Cennet dediğin bir an, huzur dolu vaktimizden..
Bugünden yarına kavuşman mümkün değil. Yarını düşünmen sevdadan başka bir şey değil. Zâyi etme şu ânı, uyanıksa gönlün eğer Geri kalan ömrünün miktarı belli değil.
Mutludur bir an evvel giden bu dünyadan; Ya da anasından hiç doğmayan!
Reklam
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz! Ne önümüz belli, ne sonumuz. Kim varsa bilen, çıksın söylesin: Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?
Bir şeyh dedi bir fahişeye: Sarhoşsun sen. Her lahza birinin tuzağına düşersin sen. Dedi: Ey şeyh, ne dersen, oyum ben. Acaba göründüğün gibi misin sen?
Rubai
. . Denize düşüp kaybolan su damlası, Toprağa karışan toz zerresi. Nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası? Fena bir böcek işte,bu gün var yarın yok.! . .
Sayfa 162Kitabı okudu
Gün doğarken sabah horozları niçin Acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: Bir gecen geçti gidiyor, sen nerdesin?
914 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.