Bayrama özel / Rubai 6
Sevgili, bir başka güzelsin bugün, Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün. Güzeller bayram günleri süslenir, Seninse bayramları süsler yüzün.
Ömer Hayyam
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Sayfa 243 - Yapı Kredi Yayınları, 65. Baskı. Çev: Ali BerktayKitabı okudu
Reklam
-Rubai-
Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da, Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta, Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi, Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta. (Aile, Nisan 1951)
Sayfa 148 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Orhan Veli'nin de Hayyam'dan yaptığı dört rubai çevirisi olduğunu söyleyerek, Sabahattin Eyuboğlu'nun Yahya Kemal'den bahsederken söylediği; "O yıllarda Orhan'ın içinden zor çıkılır rubai vezinleriyle yaptığı Hayyam çevirileri de üstadı bir hayli şaşırtmıştı"
Ömer Hayyam
Denize düşüp kaybolan su damlası Toprağa karışan toz zerresi Nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası? Fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
Sayfa 162 - Yapı Kredi Yayınları, 65. Baskı. Çev: Ali BerktayKitabı okudu
Ne zaman bir şair başına bela açabilecek bir dörtlük yazsa, onu Ömer'e mal ediliyordu; böylece kendisine ait olmayan yüzlerce rubai de Hayyam'ınkilerin arasına karıştı. Öyle ki yazma da ortada olmayınca gerçeği sahteden ayırmak imkansızlaştı.
Reklam
çember
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz! Ne önümüz belli, ne sonumuz. Kim varsa bilen, çıksın söylesin: Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?
Denizde Bir Şair
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz. ÖMER HAYYAM
Hayyam'dan rubai
Bir elimizde Mushaf [Kur'an]; bir elimizde kadeh. Kimi helâle yönelmede kim harama. Şu ham, şu olgunlaşmış kubbelerin altında Ne mutlak kâfiriz biz ne tam Müslüman.
Sayfa 351 - Abdülbaki Gölpınarlı, Hayyam ve Rubaileri, s.24.Kitabı okudu
— Eskileri ele alalım, Yunan'ı, Hint'i, benden önceki Müslümanları ele alalım; hepsi de bu dallarda bol bol eser yazmış. Onların dediklerini tekrarlarsam benim çalışmamın bir değeri kalmaz; eğer onlara karşı çıkarsam, ki içimde sürekli böyle bir eğilim var, ardımdan gelecek başkaları da bana karşı çıkacak demektir. Âlimlerin yazılarından yarına ne kalacak? Sadece kendilerinden öncekiler hakkında söyledikleri kötü şeyler. Ötekilerin kurumlarında çürüttükleri ne varsa hatırlanacak, ama kendi tasarladıkları da kaçınılmaz bir şekilde onların ardından gelecekler tarafından yok edilecek, gülünç duruma düşürülecek. İlmin kanunu budur; şiirde ise böyle bir kanun yoktur, kendinden önce gelmiş hiçbir şeyi yadsımaz ve ardından gelenler tarafından da yadsınmaz, huzur içinde aşar geçer yüzyılları. Bunun için rubai yazıyorum. Beni ilim âleminde asıl büyüleyen ne, biliyor musun? En yüce şiiri orada bulmam: Matematikte, sayıların o baş döndürücü sarhoşluğunu; astronomide kâinatın muammayı andıran mırıltısını... (...)
Sayfa 42 - Yapı Kredi Yayınları, 65. Baskı. Çev: Ali BerktayKitabı okudu
911 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.