Yorgun ve buğulu gözler, Tanrı'nın üstümüze örttüğü karanlık perdenin ardını seçmeye uğraşıyordu. Bu nasıl bir karanlıktı? Şafaktan önceki mi? Yoksa gecenin, yalnızlığın ve umutsuzluğun habercisi olan akşam karanlığı mı?
"Zenginlik burnumun ucunda ışıl ışıl parlıyor, gözlerimi kör ediyordu; ancak kolay güvenen, saf bir insanın naifliğinden faydalanmaya ahlaki açıdan hakkım var mıydı?"