Gittikçe kendi içine, daha doğrusu kendisinin dehşet verici bir temsilinin içine kapanıyor gibiydi. İnsan günün birinde, diye farkına vardım -ki bu sırada Winkler'den çok kendimi düşünüyordum- yürüyüş ya­parken ormana ya da nehir kenarına ya da bir şehrin sıcak ve nab­zı atan gövdesine ya da genel olarak insanlığa gidip dönmek yerine, ormana ve nehir kenarına ve şehre ve genel olarak insanlığa gider­ken aslında karanlığa ve sadece karanlığa doğru yürüyorsa, kay­bolmuş demektir.
Ümmî Sinan, salt sanatla bakana bir ütopya, belki distopya gibi duran bir şiir koymuştu divanına: ''Seyrimde bir şehre vardım.'' Keşfi açılmayanın çıktığı yoldu bu. Miraç'tan ilhamla, Hicret'ten ilhamla. Gül dediği o Nur'du, levlâke sırrına mazhar olan, şehir Medine'ydi, gülü gül ile tartanlar Peygamber ahlaklılardı. Çarşıları pazar ola.
Sayfa 71
Reklam
Anlamı tozla örtülü bir sözcüktür Hayat burada
Sayfa 61
Körpe bir bahar öper yorgun kalbimi Kalbim cinnetle cenneti halhamur eder ey canım
Sayfa 50
Aldım biletimi sana gidecektim Kanadı kırıldı düşlerimin kaldım
Sayfa 33
Reklam
220 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.