Sezgi Üzerine
"Hiçbir şey görmemenize rağmen zihninizde bir kişiyle ya da nesneyle ilgili ayrıntılı bir fikir doğar. Ayrıntılar kesinlikle açık ve seçiktir."
Sayfa 68 - Sınır Ötesi YayınlarıKitabı okudu
“Kant, aşkınsal estetik bölümüne, bilgimizin meydana geliş sürecinde fonksiyonları olan yetilerden ve bu yetilerin görevlerinden söz ederek başlar. Bir bilgi nesnelerle hangi yolla ilgili olursa olsun sezgi ya da görü (anschauung) olmadan bir bilgi haline gelemez. Sezgiler de ancak nesneler bize duyular aracılığıyla veriliyorken, nesne aklı
Reklam
Sevecenlikle çok açık bir şekilde bağlantılı olan, ama tümüyle onun aynı olmayan diğer iki duygu da, duygu birliği ve duygu sezgi-.yfdir. Duygu birliğinin özü, insanın bir başka kişiyle “birlikte acı çekmesi” ya da daha geniş anlamda “birlikte hissetmesi” dir. Bu, insanın karşısındakine dışardan bakmadığı — kişiyi kendi ilgi ve kaygılarının “nesnesi” (unutmayınki “nesne” ve “itiraz” aynı kökten türemiş sözcüklerdir)* olarak görmediği— kendisini, o kişinin içine koyduğu anlamına gelir. Bu demektir ki, ben kendi içimde, tıpkı onun yaşadığı deneyimi yaşarım. Bu, “ben”den “sen”e olan bir ilişki değil, şu tümceyle dile getirilebilecek bir ilişkili olma durumudur: Ben, sen'/m (Tat Twan Asi). Duygu birliği ya da duygu sezgisi şu anlamı içerir: Ben, kendi içimde, öteki kişinin yaşadığı deneyimi yaşıyorum, dolayısıyla, bu deneyimi yaşamak konusunda o ve ben bir'iz. Öteki insana ilişkin bütün bilgiler, benim kendi içimde, onun yaşamakta olduğu deneyimi yaşıyor olmam temeline dayalıysa gerçek bilgidir. Eğer durum böyle değilse ve o kişi bir nesne olarak * İngilizcede sırasıyla object ve objection. kalırsa, onun hakkında pek çok şey bilebilirim, ama onu bilmem, tanımam.
Matematik. Sezgi. Gerçek belagat belagati küçümser, gerçek ahlak ahlakı küçümser. Yani yargı ahlakı, kuralsız olan akıl ahlakını kü­çümser. Çünkü yargı his sahibinin işidir, tıpkı bilimlerin zihnin işi olması gibi. Sezgi yargının bir parçasıdır, matematik de zihnin. Felsefeyi ciddiye almamak gerçek anlamda felsefe yap­maktır.
Sayfa 4 - İş Bankası Kültür Yayınları
"MUTLAK FİKİR" OLMADAN OLMAZ!..
- "(...)Şayet aradığınızın ne olduğunu bilmiyorsanız, bulduğunuzun da ne olduğunu bilemez, verili hakikati aramak yerine onu kendiniz üretmeye yeltenirsiniz ki, abesle iştigâldir! Dahası yamalı bohça misâli, farklı değişkenleri bir araya getirip, bunların birbirini denetleyeceği, düzelteceği, tamamlayacağı, zenginleştireceği varsayımından hareketle bütüncüllüğü temine çalışmak; bunun da eşya ve hadiselerin teşhirinde tam bir tanıma sağlayacağı düşüncesi, büyük bir yanılgıdır. Böyle bir arayış, ancak bunları aşan ve kapsayan Mutlak Fikir’le tutarlı bir bütün teşkil edecek biçimde örgüleştirilirse meşruiyet kazanabilir. Yoksa, duyular yoluyla yahut aklın kılavuzluğunda ya da sezgi yoluyla ulaşılan kavramlar birbiriyle özdeşleştirilip, bütüncüllüğü temin edecek bir yapı olarak sunulamazlar. Sunulsalar bile, bu yapı bizi gerçekliğin farklı vechelerinden sadece bir yüzüyle temasa getirir, tam bir tanıma sağlamaz..." (Mevlüt Koç, Bütüne Duyulan Arzu, Aylık Dergisi 161. Sayı, Şubat 2018'den iktibas, barandergisi.net, 25 Kasım 2023)
Toplu Alıntı
Her şeyin bittiği, umudum da, aşkın da tükendiği düşünülen zamanlarda, yardım çığlıklarına cevap gibi yeni bir söz yetişir. Allah'ın rahmet ve merhametidir bu yeni söz. Rahmani. "büyür kulum" demesinin bir yolu. Sinemanın, hakikatle temas ettiği yer, bu yitirilmiş zamanı yeniden edinmekteki kabiliyetidir. Maddi uygarlık, özne
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.