Babalarımdan biri, “Bedelini karşılayamam…” sözünü dilinden düşürmezdi. Öteki babamsa bu tür sözcüklerin kullanılmasını yasaklamıştı. Onun yerine şöyle dememde ısrar ederdi: “Bedelini nasıl karşılayabilirim ?” İlki bir önermeydi, ikincisi soru. Biri sorunu kestirip atar, diğeri düşünmeye zorlardı.
Sayfa 26