Bir süre sonra geri çekildim ve kollarımı beceriksizce kucağıma koydum. Yüzünde hâlâ şaşkın bir ifade vardı. Dudaklarına dokundu ve sırıttı.
"Bir erkek eve döndüğünde böyle karşılanmak ister."
Bir kahkaha attım, kendine gelmesine çok sevindim. Şüphelerimi ve endişelerimi bir kenara bıraktım, yeniden bir ilişkinin parçası olmadan önce bir süre normal bir insan gibi hissetmeye ihtiyacı olduğunu düşündüm. Acıyla inledi ve rahat etmesi için geri çekildim. Ben çekilince rahatlamış gibiydi.
"Sana bir soru sorabilir miyim" dedi.
"Tabii ki sorabilirsin." dedim.
Saçlarıma dokundu ve kurdeleyi parmaklarına doladı.
"Sen kimsin?"
Sayfa 533Kitabı okudu
Clarisse McClellan konuştu:
“ Bir soru sorabilir miyim? Ne zamandan beri itfaiyeci olarak çalışıyorsun?”
“Yirmi yaşından beri, on yıldır.”
“Yaktığın kitapları hiç okuduğun olur mu?”
Montag güldü: “Bu yasaya aykırıdır.”
“Öyle ya, doğru.”
Sayfa 27 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“Eh, hazır boş boş zaman öldürüyoruz,” dedim ve çömelmekten vazgeçip tamamen yere oturdum, “sana tümüyle kişisel bir soru sorabilir miyim?”
Bacağını ovuşturdu. “Eğer bu beni tekmelemekten vazgeçeceğin anlamına geliyorsa, sorabilirsin.”
Sayfa 139Kitabı okudu
Bir soru sorabilir miyim albatros,
Siz sorun,ben de yanitlayayim denizpapagani,
Ben her zaman yanıt bulma şampiyonu olmuşumdur.
Sayfa 267
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU
Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
Adam Tanrı’ya seslenir. ‘‘Tanrım,’’ der, "“bir soru sorabilir miyim?’’
‘‘Tamam’’ der Tanrı. ‘‘Sor bakalım.’’
''Tanrı’m, senin için bir milyon yıl bir saniyedir diyorlar doğru mudur?”
“Evet, doğru”
“Peki, bir milyon dolar senin için nedir?”
“Benim için bir milyon dolar, bir penidir evlâdım”
“A, iyi” der adam. “O zaman bana bir peni verebilir misin?”
“Tabii,” der Tanrı. “Bekle bir saniye…”
