Aborjinler, Melek, Kayıp Cennet
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Avusturalya ve Aborjin kelimelerini görünce ilgimi çekti. Erik ve Almut'un genç yaşlardan itibaren Aborjinler e ve bu kültüre duydukları ilgi neticesinde yaptıkları seyahatle başlıyor kitap. Düşkaçağı denilen şarkı kültürü ile bağlarını aktarmaları(kelime böyleydi!?) , izole yaşamlarını irdeliyoruz. Ama tüm bunların ötesinde en başında beri Erik'in yanında birisi varken bile kendini yabancı hissetmesi, Almut ki en sık iletişim kurduğu kişi! Ve kendini arayışı. Entellektüel bunalımları. Edebiyat festivali. Hayatına giren diğer kişiler. Almut'la olan kompleks ilişkisi. John Milton'un Kayıp Cennetini daha okumadım. Lakin Melek arayışı.. Kitabın açılış bölümünde tablolarda meleği arayışı. Bir nevi kendini arayışı. Yeniden doğmak istemesi. Aborjinlerden meleklere geçmek romanın bütünlüğünü bozmuş gibi olsa da aslında totem kültürü, iyiliğin ve kişinin kendini arayışı ve az biraz teoloji bilenler için yadsınmayacakdır. Keyifliydi. Lakin pek büyük beklentiyle okursanız hayal kırıklığı yaratabilir. İyi okumalar!