"Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüzde ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç için- desin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir
Sayfa 51 - Doğan KitapKitabı okudu
** Sevgidir kutsal yasasıyla halkları bir arada tutan, sevgidir lekesiz aşklarla evlilik bağını ören, aşk yasasını çıkarıp sadık dostları buluşturan. Gökleri yöneten bu sevgi ruhlarınızı da yönetirse, Ah, o insan soyu sonsuzca mutlu olmaz da ne olur! ***
Sayfa 149 - Kabalcı YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Aşk, sanki bir nevi büyü ile uzun hatıraların yerini tutar. Bütün öteki sevgilerin bir geçmişe ihtiyaçları vardır. Aşk ise adeta sihirli bir tarzda, kendisi bir geçmiş meydana getirir ve bizi onun içine gömüverir. Böylece içimizde vaktiyle bizde tamamen yabancı bir kimse ile - tabiri caizse - yıllarca beraber yaşamış olmak gibi bir şuur oluşturur.
Ama aşk, Bossuet'in tanrısı gibi helak olan yoksulların bir bardak suyunu ya da askerin çabasını en büyük zaferden daha üstün tutar.
Sayfa 60 - Mahzen YayınlarıKitabı okudu
Uyandı :))
“…ve birden doğru insan diye bir şeyin olmadığını idrak ettim. Ne yeryüzünde ne de cennette. Öyle biri, öyle tek bir kişi yok. Sadece insanlar ve her insanın içinde bir tutam doğru insan var ama kimsede, bizim diğerinden beklediğimiz ve umduğumuz şey yok.”
"Kalp" kelimesi her lisanda hem "sevgi" hem de "cesaret" manasına gelir. Kelimeler asırların tecrübesiyle manalarını aldıklarına göre her lisanda "kalp" kelimesine yüklenen manalardaki bu uzlaşma halk gözleminin her devirde ve her memlekette aynı hakikatle karşılaşmış olduğuna bir delildir. Sevmeyi bilmeyen ölmeyi bilmez, savaş sevginin tamamlayıcısıdır. Bağırsak yatağı olan karın içinde, yani beslenme ve hazım mıntıkasında değil, sinede, yani hayat kuvvetlerinin bölündüğü zengin ve asil mıntıkada bulunan "kalb”i aşk ve kahramanlığa merkez olarak kabul eden halk hikmeti bu şekilde aşk ve cesaret gibi iki fazilete ancak bayağı ihtiyaçlardan yükselmekle ve nefsi hor görmekle erişilebileceğini de anlatmak istemiştir. Gerçekten tüccar gibi hesap tutan bir "aşk" veya bir "cesaret" tasavvuru mümkün müdür?
Reklam
1,000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.