Günlük ekmek derdinin peşinde didinmeye ve ekmeği karın doyurmaya yetirmeye yaşamak denmez. Çalışmak yaşamın başka tadlarını da sunuyor olması gerekir. Bir ev sahibi olmak için bir ömür harcamak yetmiyor ise o memlekete bir harami dadanmış demektir. Biz işte böyle bir zulmü ortadan kaldıracak devrimin peşinde olmalıyız. Öteki dünya aldatmacasına kanarsak bu masalı anlatanı bu dünya da cennette yaşatmaya devam ederiz. Neden biz dünyada tersi mümkünken cehennem gibi bir yaşamı kabul ediyoruz?
Önder Karaçay
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana ya Rabbi.
Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu.
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde.
Bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin.
Tütmesi gereken ocak nerde?
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana ya Rabbi
Taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
Bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
Tütmesi gereken ocak nerde?
"Siz değil miydiniz sevgili babacığım, hayat sadece öğretmenlerden öğrenilmez diyen. Siz değil miydiniz, yaşamak gerek, yanlış yapmak gerek, yanlışlardan öğrenmek gerek diyen."
Bazı acılar hiç kabuk bağlamazmış, hep kanarmış. Bunu bu kitapta bir kez daha görmüş olduk. Ben bu kitabı ilk 2017 yılında okumuştum. 7 yıl aradan sonra tekrar okumak nasip oldu. Ve satırların arasında gördüm ki acı aynı acı hatta daha da artarak. Çığlıklar aynı çığlık, sitemler aynı sitem... Kitapta yazılanlar sadece bir araştırma yazısı değil.
Her şeye bu kadar basit bir gözle bakan insanların arasında yaşamak bana güç gelecek. Bunlar için ölüm, hayat, günün her hadisesi, saadetler ve felaketler o kadar tabiî şeyler ki… Halbuki ben bir masalı olan adamım.