Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
550 syf.
·
Puan vermedi
·
109 günde okudu
"Borç " kitabının incelemesi " Spoiler içerir"
Merhaba Değerli Okurlar, Bir David Graeber Klasiği bitirmiş olmanın sevinci var içimde. Bu kitap okuduğum birçok kitaptan ayrı bir konumda artık benim için. Şaşırtıcı tarih bilgilendirmeleriyle kitap adete insanı içine çekiyor ve bu kadar bilgi dolu bir kitabın , insanı zihni olarak yormayan anlatımı ise yazarın ayrı bir yeteneği olarak
Borç
BorçDavid Graeber · Everest Yayınları · 201568 okunma
Bir Kadın Çocuktur Aslinda
Bir kadın cocuktur aslında. Cocuk gibi davranmayı sever. Erkegin kendisine bir cocuga gösterdigi sefkati göstermesini de ister. Bir cocugu oksar gibi incitmekten korkarak oksamalidir erkek kadını.. Ama her kadın cocukca da olsa dinlenilmesini, dikkate alinmasini ister. Yani bir kadının cocukluk yapmasina izin vereceksiniz, ama asla onu bir cocuk
Reklam
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
264 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır.
Bir trene binmek, rastgele defolup gitmek istiyorum, der
Attila İlhan
Attila İlhan
Sisler Bulvarı'nda. Hepimizde var o biraz yola çıkma isteği, kimimiz olduğumuz yerden kaçmak istiyor, kimimiz anlamını kaybettiği hayatı yeniden bulmak. Sahi, sizinki neden? Hayatın anlamı nedir? Yaşıyor mu yoksa sadece nefes mi alıyoruz? Sanki hep bir şeyler eksik gibi ama
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
186 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın incelemesi değil kendi düşüncelerim
Bir inceleme yazısı için okumak istemeyeceğiniz kadar uzun arkadaşlar o yüzden hiç başlamamanızı tavsiye ederim. Yaşadığımız çağda her iki cenahta da gerek sosyal platformlar gerek sözlü müzakereler yoluyla tartışma değerini sürekli koruyan kadının çalışması konusunda müstakil olarak kaleme alınan kitap sayısı yok denecek kadar azdır. (Nefes
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal Güvenliği
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal GüvenliğiFaruk Beşer · Nun · 200921 okunma
Garba Açılan Pencere
O günden sonra, nerede bir tören, bir toplantı olsa, Müftü Efendiyi nutuk söylemeye çağırdılar. Müftü Efendi de her gittiği yerde hep o nutku tekrarlayıp durdu. Yalnız nutkun içinden "tren" kelimesini çıkarıyor, geri kalanlarını olduğu gibi söylüyordu. Nutuk herkese o denli güzel geldi ki, hiç birimiz nutku tekrar tekrar dinlemekten
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve latettayin biriyle yatmaktan ibaret farz ederler. Halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların dimağları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir. Halbuki insanın bir de dimağı vardır ki yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan birtakım ihtiyaçlar taşır. Kendine yakın bir arkadaş arar. Kendisine yardım edecek (maddi veya manevi yardım edecek) diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. Sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. Düşün, dünyada yalnızlık kadar feci şey var mıdır? Tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu... Ama bizim manevi hayatımızda, maddi hayatımızda bize eş, arkadaş olabilecek insan ne kadar azdır. Ben bazen çok sevdiğim bir arkadaşla beraber tenha bir köye gider ve on beş yirmi gün kalırdım. Bu zaman zarfında hiç yalnızlık üzüntüsü çekmezdim. Çünkü kafa dengi bir arkadaşım vardı. Fakat mesela hapishanede yattığım zamanlar, sekiz yüz kişinin arasında olduğum halde yalnızlıktan bunalırdım. Yalnız orada değil, şimdi serbest iken bile kendimi kimsesiz hissediyor ve bunun için seni her gün artan bir istek de bekliyorum. Burada da birçok güya ahbap var, fakat insan hangisine içine dolduran dertleri, kafasına yakan düşünceleri açabilir? Derhal gülerler, yahut tanıyormuş gibi tavırlar aldıkları halde bir şey anlamadıklarını sersem gözleriyle belli ederler.
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
Biz Kızılderili diyorduk, halbuki derileri sarı-siyah renkteydi. Amerikalılar da Indian (Hintli) diyorlardı. Bu da yanlıştı, Kristof Kolomb’un hatasıydı. (…) Sandviç’in tarihi de ilginçti; 18. yüzyılda yaşayan İngiliz lordu Earl of Sandwich, kumarbazın biriydi. Kumara öylesine düşkündü ki, yemek yemeğe oturacak vakit bulamıyordu. Bir yandan kumar
Sayfa 165Kitabı okudu
Avrupa'da paran olmadı mı başsız, kolsuz, bacaksız bir insansın demektir. Bir hiç yani. Mutlaka paran olmalı. Para yemek, içmek, uyumak kadar gerekli. Ne kadar paran varsa o kadar iyi yaşarsın. Paran oldu mu tütün, yüzük ve güzel giysiler alabilirsin, ama ne kadar paran varsa o kadar. Paran çoksa çok şey alabilirsin. Bu yüzden herkes, daha fazla şeye sahip olabilmek için daha fazla para edinmeye çalışır. Üstelik bir de başkalarından fazla edinme derdi var. Bu hırs insanları paraya karşı her an uyanık tutar. Yere bir yuvarlak metal atsan, çocuklar hemen üstüne üşüşüp birbirleriyle dövüşmeye başlarlar. Kim ele geçirirse zafer onundur. Ama yere pek seyrek para atılır.
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,992 okunma
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Dil konusu gelince Mustafa Hoca'nın ilgisi hemen artıyor. Bu meseleyle az uğraşmamış, defterler doldurmuş. İşte küçük bir deftere Türkçedeki beş yüze yakın kelimenin nereden geldiğini yazmış: • Diploma; Yunancada iki kere katlanmış anlamına geliyor. • Defter de aynı dilde 'diphteria' yani yüzülmüş hayvan derisinin değişik bir
Sayfa 166 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
DİNKA EVLİLİK GELENEĞİ Güney Sudan'da evlilik, yeni gelin için, 4 yıl özgürlük demektir. Bir erkek evlenince, karısı 4 yıl yemek pişirmez, süpürmez. Bu döneme "Anyuuc", (Cömert Karşılama) denir. Bu süre yeni gelinin dinlenmesi, rahatlaması ve kocasının ev değerlerini öğrenmesi içindir. Bu esnada kocasının annesi ve kız kardeşleri yemek pişirme, kap yıkama, yakacak odun toplama, su toplama ve diğer ev işlerini yaparlar. 4 yıl sonra kocası, bir eşin aileye yemek pişirmesi için 3 inek ve 5 keçinin kesildiği "Thaat" adında çok büyük bir parti düzenler. Ve böylelikle, gelin için, eve adaptasyon süreci tamamlanmış olur. Ama adam 4 yıl boyunca eşine karşı saygısızlık yaptıysa da, eşi ailesinin yanına gitmeye karar verebilir. “alıntı” Aman ne güzel bir adetmiiiş🥰
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.