Lucien kürsüye çıkıp kardeşini nankörce yüzüstü bıraktığı için Fransız halkını suçladığında Lafayette'in, düş kırıklığına uğramış ulusun celladına karşı içinde birikmiş hiddeti kabarır, barut fıçısına atılmış kıvılcımlar misali tek atışta Napoléon'un son ümidini havaya uçuracak olan unutulmaz sözleri söyler: "Nasıl?" diye kükrer Lucien'e, "Ağabeyiniz için gerekeni yapmadığımıza dair serzenişte bulunmaya nasıl cüret ediyorsunuz? Oğullarımızın, kardeşlerimizin kemiklerinin, sadakatimize her yerde tanıklık ettiğini unuttunuz mu? Afrika'nın çöllerinde, Guadalquivir ve Tejo kıyılarında, Weichsel kıyısında ve de Moskova'nın buzlu topraklarında on yılı aşkın bir zaman diliminde bir adam uğruna üç milyon Fransız hayatını kaybetti! Bugün hâlâ bizim kanımızla Avrupa'ya karşı savaş açmak isteyen bir adam uğruna... Yeter artık, bir adam için bu çok fazla! Şimdi vazifemiz vatanımızı kurtarmaktır."
Sayfa 237 - 238 Can Yayınları
“Yerine göre, kader dediğimiz şey, dar bir yerde sürekli yönünü değiştirerek dönüp duran bir kum fırtınasına benzer.”
Sayfa 11Kitabı okuyor
İyi de, o 400 000 yen suyunu çektiğinde ne yapacaksın? Ne de olsa hazır para. Durduğu yerde mantar gibi çoğalmaz. Bir gün gelir, elinde avucunda bir şey kalmaz.
Sayfa 10Kitabı okuyor
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşa geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanınca ölüp gitmek mi, yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Sayfa 14 - Can çocukKitabı okudu
Hiçbir korku açlık karşısında dayanamaz, açlığa giderecek bir sabır yoktur.
Açlığın olduğu yerde tiksinti filan kalmaz !
