Bu günlerin güncel olarak en çok okunan yazarından bir eser.
Yazarın 3 büyük yapıtından biri.
Bir zamanlar bugün daha ünlü olmaya başlayan Madonna’dan daha ünlü olduğu zamanlar yaşamış bir eser.
Yazarın ilk, edebiyatımızın da ilk kasaba romanı.
Kasaba üzerinden bir eser çıkarmasının elbette asker olan ve şehirleri, kasabaları gezmek
– Ya doktor, bir insan bi başkasını cezalandırmak için hakkaten kendini öldürebilir mi doktor? Olabilir mi böyle bir şey ya
+ Zaten intiharların çoğu başka birini cezalandırmak için yapılmıyor mu, savcı bey?
Ana'ya şiirlerle başlıyor kitap. Evlat sevgisi, Türkeli sevgisi, gençlik sevdaları, İslâm sevgisi derken sevginin aşkın her dozunu basit ve samimi bir Türkçeyle içimize işliyor.
Okurken öyle keyif aldım ki. Abadolu'yu gezdim, Sivas'ta, Kars'ta, Cebeci'de Üsküdar'da.. Azerbeycan, Karabağ, Türkistan, Erbil, Kerkük ağıtları ile kucaklıyor sizi.
Anadolu'da yoklukla, Anadolu'dan çıkınca hasretle dertleniyor insan.
Şiir farklı bekletiyor insanı. Keşke Cebeci istasyonunda bulunduğum zamanlar okumuş olsaydım bu kitabı. O zaman bekleyişime ablam katardım.
Türk aşığı Türkeli aşığı şairimiz. Halk edebiyatı geleneğini sezdim hep. Bu Vatanı seven insanların iyi ki okudum diyeceği kitap.
Tavisye etmeyi çok sevmiyorum ama Azerbeycanlı dostlara özelikle tavsiye ediyorum.
Son olarak şairin şu dizelerini bırakıyorum buraya;
"Ben ölünce, bir tel kopar divan sazından
Size göre arkamdan, üç-beş yakınım yürür
Yüz bin figan kopar duyamazsınız
Beni yüz bin fatiha alıp götürür."
El-Fatiha..
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 20191,598 okunma
-Yahû doktor, bir insan bir başkasını cezalandırmak için hakikaten kendini öldürebilir mi? Olabilir mi böyle bir şey ya, he?
+Zaten intiharların çoğu, başka birini cezalandırmak için yapılmıyor mu, Savcı Bey?