Bulantı
Bana dua et Akşamın biri acırsın Akşamların her biri yazarım ben Bir kağıt takılır gözüne Bir kalem düşer Zaman geçsede hatırlarsın Bildiğin gibi Bağzı meselelerin karşılığını vermek için çok erken Benim duam kabul olmaz Bastığım her beton Arasından ot bitmeyecek kadar sıkı Ve bastığım beni alaşağı edecek kadar çatlak Ve yine bildiğin gibi Bağzı meseleler içinse çok geç Öyleyse niçin hala buradayım? Değilse ne yazmalı, ne okumalıyım? Dualardan önce ne koymalıyım mektubuma? Af mı dinlemeliyim, canım mı yanmalı? Dışarı bırakılmış halı gibi su kusmalı On gün yalnızca tuz yemeli Ve Sıcak sular içmeliyim... Yağmur ERDEM
biraz da ciddi şeyler ilkokul kitapları ilkokul düzeyindeki öğrencilere uygun mu? müfredat yahut yeni adıyla öğretim programı sahiden de yanlış mı planlanmış? öğrencilerin, talebe olduğunu söyleyebilir miyiz? eğitim sistemini gece-gündüz eleştirmek neye dahil? eleştirenlerin gerçek bir isnadı var mı? pisa, tims, kanguru soruları bizim eğitim
Reklam
Hedefi olmayan yol yürüyemez. Her hedefi olan da varamaz. Hedef belirlerken, fıtrat ve mizaç ekseninde hareket edilmelidir. Bu iki değer hedef belirlerken göz ardı edilir veya farklı hülyalara dalarak hedef belirlenirse o yol bitmez yada yanlış yere varılır. Aşikar bir şekil de fıtrat ve mizacın bizi çektiğini görürüz. Bugün olduğu gibi, 100 yılı
İnsanlar mutlaka bir sebeple gelirler hayatına. Kimi sadece bir deneyim için, kimi bir döneme misafirlik etmek için, kimiyse bir yaşam boyu... Biri karşına çıktıysa, yaşamına herhangi bir sebeple dokunduysa ve derin ya da silik hiç fark etmez, bir şekilde sende iz bıraktıysa bil ki mutlaka bir diyeceği vardır hayatın. Kapına bırakılmış kırmızı fiyonklu sürpriz paketlerdir karşına çıkan insanlar... Paketin içinde ne olduğu çok önemli muhakkak... Ama en önemlisi sürprizi karşılama şeklin... Ondan ne kazandığın ya da ondan dolayı ne kaybetmeyi göze aldığın... Seçim senin...
Sürekli yalnız karanlıkta bir başına kalmış bırakılmış biri kimse ile ilgili bir beklentiye girmez giremez.
Büyükannem, biri hariç bütün torunlarını severdi. Garip bir biçimde, o torun içimizdeki en iyi talebeydi. Bir defasında ona sordum: "Büyükanne, neden Hasan'dan hoşlanmıyorsun. O içimizdeki en mükemmel talebe." Şöyle cevap verdi: "Aliya, o kendine karşı mükemmel, ancak bana karşı değil. Üç bayramdır beni görmeye gelmiyor." Insanların mükemmel olmaları güzel bir şeydir. Ancak önemli olan kendileri için mi, halk için mi çalıştıklarıdır. Zor ve olağandışı dönemler yaşıyoruz. Denetim yok. Pek çok şey insanların vicdanlarına bırakılmış. Hiçbir şeyi kontrol edemiyorsunuz. Kimi zaman, kontrol etmek mümkün olmadığı için bu böyle. İnsanları kendileri için mükemmel olanlar ve insanlar için de mükemmel olanlar olarak ayırmak zorundayız./Aliya İzzetbegoviç
351 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.