Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bazen her şeyi geride bırakmak için kaçıp gitsek de kaçtığımız şeyin bizimle valizimizde, gittiğimiz her yere yolculuk yaptığını anlayamıyoruz.”
Bir çiftlikte tüm işleri son dakikaya sıkıştırmanın, yani baharda tohum ekmeyi unutup bütün yaz eğlendikten sonra hasat alabilmek için sonbaharda telaşla çalışmanın ne kadar gülünç bir şey olacağını hiç düşündünüz mü? Çiftlik, doğal bir sistemdir. Bedelin ödenmesi ve sürecin izlenmesi gerekir. Her zaman ektiğinizi biçersiniz; bunun kestirme yolu yoktur. Bu ilke, sonuç olarak insan davranışları ve insan ilişkilerinde de geçerlidir. Bunlar da hasat yasasına dayanan doğal sistemlerdir. Kısa dönemde, okul gibi yapay bir toplumsal sistemde insanlar tarafından konulan kuralları usulca çiğnemeyi, “oyunu oynamayı” öğrenirseniz, durumu idare edebilirsiniz. Bir defalık ya da kısa süreli insan ilişkilerinde işi idare etmek, albeni ve beceri sayesinde iyi izlenimler bırakmak ve başkalarının uğraşlarıyla ilgileniyormuş gibi yapmak için Kişilik Etiği’nden yararlanabilirsiniz. Kısa vadeli durumlarda etkili olabilecek, fazla zaman istemeyen kolay teknikleri seçebilirsiniz. Ama ikincil özelliklerin uzun süreli ilişkilerde tek başına kalıcı bir değeri yoktur. Köklü bir dürüstlük ve temelde güçlü bir karakter yoksa, yaşamın zorlu mücadeleleri er ya da geç gerçek dürtülerin yüzeye çıkmasına neden olur ve kısa süreli başarının yerini, insan ilişkilerindeki başarısızlık alır.
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
Aşk değil Saplantı..?!!
Kitabı bitirdikten sonra kütüphaneme kaldırırken, içindeki ayracın ne kadar gereksiz olduğunu düşündüm fakat bir yandan da ayraç koleksiyonuma bir yeni parçayı eklemenin mutluluğunu yaşıyorum. Gereksiz dedim çünkü ayracı kullanma ihtiyacı pek duymayacaksınız. Birkaç saatte bitebilecek derecede çerez, lâkin bitirmeden bırakmak istemeyeceğiniz kadar
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
599 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Bütün ülkeye okutmak istediğim kitap
Üzerine çok fazla şey yazılıp konuşulabilecek ve kesinlikle her şuurlu Müslüman'ın okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Okuduktan sonra yaşama, insanlara, tarihe, yaşanmışlıklara ve dünyaya farklı bir bakış açısı kazanmış olacaksınız. İsmet Özel çoğu zaman anlaşılması güç bir yazar fakat bu kitabında bilgileri kendi yorumlarıyla harmanlayıp bizlere farklı bir bakış açısı kazandırıyor ve okudukça onu daha iyi anlamaya başlıyoruz. Akıcı bir üslup kullandığını düşünüyorum, hatta okudukça elinizden bırakmak istemeyeceğinizi düşünüyorum. Kitapta çok fazla altını çizdiğim kısım oldu ama ben bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. "Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor." Keyifli okumalar
İsmet Özel
İsmet Özel
Üç Zor Mesele
Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,679 okunma
Baki kalan gök kubbe altında hoş bir sâdâ bırakmak.
Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. Davul çok gürültü çıkarır, çünkü içi koftur. İnsan, gariptir; bilmediği meselelerde daha çok konuşur. Bütün bunlar kendisine anlatıldığında ve bir şekilde duymuş olmasına rağmen, bir günlük güvercin gibi dağı bir türlü aşamaz. Yazmayı, not tutmayı sevmez, sı­kıntı basar. Çünkü zor işlerde gözü yoktur. "Adam sen de" deyip geçer. Geleceğe bir şeyler bırakmak gibi bir derde girmez.
Reklam
Gerçeğine döndükçe için, doğal olmayan ne varsa bırakmak ister.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bir demir atma imkanım olsaydı diye geçirdi aklından, bir halin içinde kalmayı becerebilsem o bu olurdu, diye zamana yemin etti. Ama zaman gün günden seyreldi, kendi hali bir vaktin hatırası olarak kaldı. Zamana ettiği yemin zaman içinde kendiliğinden çözüldü. Bir an sırf bu sebeple gerçek zamanın ya da bizzat zamanın henüz ona değmediğini anladı. "İnsan edebileceği kadar yemin etmeli, kendi kadar and içmeli, sen Allah mısın zamana yemin ediyorsun," diyen Baba'ya acı içinde hak verdi. Bu daha acı geldi Aziz'e. Kendinde bir daha kolay ulaşamayacağı bir hatıra bırakmak, varlığını bilip yokluğunda yaşamak zorunda kalacağını az çok öğrenmişti. Kendi kendinden bazen iyi bazen kötü hatıraları bırakarak, hem de nereye gittiğini bilmeden gidiyordu.
Uzunca zamandır tek eğlencen gün batımının sessizliğine bırakmak olmuş kendini.
Şu ana kadar kısaca değindiklerimizi, binlerce kanıtı ve ayrıntılı itirazı bir kenara bırakarak özetlersek, mimarinin on beşinci yüzyıla kadar insanlığın temel kayıt defteri olduğunu, bu dönemde dünyada yapıya yansımayan tek bir karmaşık düşüncenin var olmadığını, her halk düşüncesinin tıpkı dinî yasalar gibi bir anıtı bulunduğunu, insan türünün taşa yazdığının dışında önemli bir düşünceye sahip olmadığını belirtmemiz gerekir. Peki neden? Çünkü dinî olsun, felsefi olsun her düşünce varlığını sürdürmek, harekete geçirdiği kuşağın ötesinde gelecek kuşakları da etkilemek, iz bırakmak ister. Oysa el yazmalarının ne eğreti bir ölümsüzlüğü vardır! Bir yapı çok daha sağlam, kalıcı ve dayanıklı bir kitaptır! Yazılı sözü yok etmek için bir meşale ve bir barbar yeterlidir. İnşa edilmiş sözü ortadan kaldırmak için toplumsal bir devrim, bir dünya devrimi gerekir. Belki Kolezyumun üzerinden barbarlar, piramitlerin üzerinden tufan geçmiştir.
Reklam
Her ana iz birak...
Ikinci ölümümüze kadar dunyada yasamaya dair degerli anilar birakmak icin yasamamiz gerekmez mi ?
Bazen biraz akışına bırakmak gerekiyor diye düşünüyorum...
Ruhlarımız bazen kabına sığamıyor. Ferahlamak istiyor, kendini bırakmak. Huzur bulmak. Sonra saatin alarmı çalmaya başlıyor. Müşterin, yöneticin telefonunu çaldırıyor. Sorumlulukların, yapman gerekenler bir bir sıralanıyor.
Sayfa 63 - Destek yayıneviKitabı okuyor
başladığım cümleleri yarım bırakmak gibi kötü bir alışkanlık edindim
Zaten sen dünyaya Nazım Hikmet adındaki şairi bahtiyar etmek, onu her gün kendine biraz daha hayran kılmak ve bu çocuk şairi sen her yeni hareketinle şaşırtıp hayran bırakmak için gelmişsin. Sen ki güzelsin, cesursun, iyi ve akıllısın; artık kayboldu dün. Ve ey kalbimin sahibi; yarın içindedir bugünün, koza tırtılındaki altın kelebek gibi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.