Hâlâ düşünürüm,insanlar buldukları intihar mektuplarını ne yaparlar?!
Saklamak kendine,atmak gidene haksızlık. Ben o adamın mektubunu hâlâ açar arada okurum.
"Yapamadım,alışamadım." demiş.
Ben de alışamadım ama bileklerimi de kesmedim.
Hiçbir zaman dertsiz kalmadı gönlüm
Bir çift gözden, bir yapraktan, bir kuştan.
Daima daha taze, daima yeni baştan
Turnam bir gün bırakmayacağım peşini,
Sen nereye, ben oraya, adım adım
İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım...
Benim tatlı, masum Kelebeğim. Seni, ömrümün sonuna kadar asla bırakmayacağım. Ve ben, ikinci kez sana seçim hakkı sunmayacağım. Sen, ölene dek sadece bana aitsin. Ve ben senden uzakta nefes bile alamam. Bu yüzden asla benden gidemezsin.
Başımı kokusunun kaynağına yönlendirip derin bir nefes aldım ve boynuna minik bir öpücük bıraktım. Kulağına yaklaşıp,"İnan, dedim. "Nihayet benimsin ve ben, seni bir daha asla bırakmayacağım.”
"Söz mü?” diye sorunca başımı olumlu anlamda salladım."Söz Kelebek.”
İşte buradasın.
Buradayım.
Seni tutacağım.
Seninle nefes alacağım.
Seni rahatlatacağım.
Korktuğu da veya başa çıkamadığını düşündüğünde yanında olacak, seni bırakmayacağım.
Seninle kalacağım.
Sakinleşene kadar seninle nefes alacağım.
“Sana birşey sorabilir miyim?”
“Benim büyükbabam olur musun?”
“Senin bir ailen yok, benim de… yani var sayılmaz. Kardeşim de yok. Büyükbabalarım ve büyükannelerim öldü; annemle babam sürekli çalışıyor.”
“Petey, aile kâğıt üstünde bir şey değil,burada. Aile, arkadaştan farklı bir şey. Sen benim kalbimde hep büyükbabam olacaksın. Benimle kalacaksın. Seni hiç bırakmayacağım.”