“o zaman neden içiyorsun?”
“olduğum yerden biraz olsun uzaklaşabildiğim için.”
“uzaklaştığın yere tekrar geri dönmek daha acı verici değil mi?” diye sordum. gecenin içinde birbirimize kaderimizi fısıldıyorduk.
“aynı şeyi her gece yaşıyorum. kendimi buna alıştırdım.” ruhumdan büyük bir parça daha kopmuş gibi hissettim.
“acıya mı alıştırdın kendini?”
“yaşamaya alıştırdım.”
“peki ya acı?”
“yaşamak zaten acıdır.”