Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geçip giden her ay sizi korkunç sona biraz daha yaklaştırıyor. Zaman sizi kıskanıyor; gençliğinizin gülleriyle, zambaklarıyla savaşıyor. Zamanla renginiz solacak, yanaklarımız çökecek, gözünüzün feri gidecek. Öyle çok acı çekeceksiniz ki... Ah, gençliğinizin kıymetini bilin. En güzel günlerinizi sıkıcı şeyleri dinleyerek, kaybetmeye mahkum olanı kurtarmaya çalışarak, kendinizi cahil, kaba, adi insanlara adayarak heba etmeyin. Bunlar çağımızın hastalıklı amaçları, yanlış idealleri. Hayatınızı yaşayın! İçinizdeki o muhteşem yaşama sevincini açığa çıkarın! Hiçbir şeyi ıskalamayın. Hep yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkunuz olmasın... Yepyeni bir hedonizm; işte çağımızın ihtiyaç duyduğu şey budur. Siz bu felsefenin kanlı canlı sembolü olabilirsiniz. Sahip olduğunuz bu kişilikle yapamayacağımız şey yok. Dünya yalnızca bir mevsimliğine sizin...
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Olur da fark edebilirsen ve gözlerini gerçekten seni seven insanlara çevirebilirsen, ilk başta sana biraz sıkıcı gelmesine rağmen, enerjini gerçekten seni seven insanlara harcayabilirsen, ruhsal dengenin daha iyiye doğru gittiğini fark edeceksin. Zamanını böyle insanlarla geçirdikçe, benlik değerin ve kendine olan inancın yükselecektir.
Sayfa 75 - DestekKitabı okudu
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Stoacıların görüşlerine göre,”Olan her şey,öyle olması gerektiği içindir.”Hem,kontrol de bir yanılsama değil midir zaten?Her an her şeyi kontrol edebilir miyiz gerçekten?Yani hayatı biraz da akışına bırakmak daha güzel olmaz mıydı?Zaten her şey dört dörtlük olsa bile-ki bu çok sıkıcı olurdu-illa ki birisi çıkıp tüm planlarımızı alt üst etmez mi?
Olur da fark edebilirsen ve gözlerini gerçekten seni seven insanlara çevirebilirsen, ilk başta sana biraz sıkıcı gelmesine rağmen, enerjini gerçekten seni seven insanlara harcayabilirsen, ruhsal dengenin daha iyiye doğru gittiğini fark edeceksin. Zamanını böyle insanlarla geçirdikçe, benlik değerin ve kendine olan inancın yükselecektir.
Destek Yayınları
"Çünkü genceciksiniz ve gençlik sahip olunabilecek en kıymetli şeydir." "Bana hiç de öyle gelmiyor Lord Henry." dedi Dorian. "Şimdi öyle gelmez. Günün birinde buruş buruş olup çirkinleştiğinizde, derin düşünceler alnınızda çizgiler bırakıp arzularınızın yangınları dudaklarınızı mühürlediğinde anlarsınız, hem de acı acı
Reklam
günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
“Geçip giden her ay sizi korkunç sona biraz daha yaklaştırıyor. Zaman sizi kıskanıyor; gençliğinizin gülleriyle, zambaklarıyla savaşıyor. Zamanla renginiz solacak, yanaklarınız çökecek, gözünüzün feri gidecek. Öyle çok acı çekeceksiniz ki… Ah, gençliğinizin kıymetini bilin. En güzel günlerinizi sıkıcı şeyleri dinleyerek, kaybetmeye mahkûm olanı kurtarmaya çalışarak, kendinizi cahil, kaba, adi insanlara adayarak heba etmeyin. Bunlar çağımızın hastalıklı amaçları, yanlış idealleri. Hayatınızı yaşayın! İçinizdeki o muhteşem yaşama sevincini açığa çıkarın! Hiçbir şeyi ıskalamayın. Hep yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkunuz olmasın…”
İnsanın mesela zengin, iyi aileden, gösterişli, oldukça tahsilli olması ve aynı zamanda hiçbir yeteneği, hiçbir şahsî özelliği hatta hiçbir gayesinin bulunmaması kadar can sıkıcı bir şey yoktur. En sonunda “herkes” gibi olmak… Zenginsiniz fakat Roçilt kadar değil; şerefli bir isminiz var, fakat tanınmamış. Güzel bir endamınız var, fakat hiçbir zevk doğurmuyor. Oldukça iyi bir eğitim görüyorsunuz; fakat kendinizi gösteremiyorsunuz. Zekânız var, fakat kendi varlığınızdan bile haberdar değilsiniz. Temiz kalbiniz var, fakat hiçbir erdem ortaya koymuyorsunuz. Bu şekilde, daha birçok özellik vardır. Yeryüzünde, sanıldığından daha çok bu cins insan vardır. Bunlar, bütün insanlar gibi iki önemli sınıfa ayrılırlar: Biraz dar kafalı olanlar ve “daha zeki” olanlar. Dar kafalılar daha fazla mutludurlar. Dar kafalı olan “sıradan” bir insan, kendisini olağanüstü ve orijinal bir adam sanır, bu fikrini de çok beğenir.
271 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.