Ne eksik ne fazla
Her şeyden hep birazdı mutlulukta aradığım.
Yazdığım her şiirde biraz hüzün,
Gecenin en güzel manzarasıyla tebessüm eder gibi gülen yüzün.
Umudu, direnişi,
Biraz da olsa hissettiren ayrı bir manası vardı gündüzün.
Biraz, biraz... Her şeyden
Hep biraz...
DERYA BULUT~SÜVEYDA.
İnanılmaz, harika, ufuk açıcı gibi sıfatlar inanın yetersiz kalıyor. Eğer biraz tarihe, eski çağa, mitolojiye ilginiz varsa bu kitabın bir başucu kitabı olması gerek. Aslında düşününce, özel olarak bunlara gerek de yok. Öğrenmeye açsanız yeter.
‘Nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor…’ Diyor ya Barış Manço, ben de bu kitabı nasıl
evli olanlar 1'i
evsiz olanlar 2'yi
bekarlar 3'ü
Koca bulamayanlar 4'ü
kız bulamayanlar 5'i
Elee takılanlar 6'yı
Ana menüye dönmek için lütfen 9'u tuşlayınız..:)
Aşk acısı çekenler, Siz oturun valla😅
sizi müşteri hizmetlerine aktaracam..:)
Başlığım, bu kitap için neredeyse herkesin incelemede, eleştiride ya da kitap hakkında söylenen Dostoyevskiye ait bir ifade. Baba Dostoyevski niye böyle demiş ki derken kitabı okuduyup bitirdiğimde anladım
Buna benzer bir olayı ben de yaşadığımdan kitap beni hem tebessüm ettirdi hem de içimi biraz burktu. Yıllar önce ilk aldığım arabada radyo-cd çalar türü bir cihaz yoktu. Param olmadığı için de 2 sene boyunca böyle kullandım. Sonra bir gün işlerim iyi gitmeye başlayınca güzel bir cd çalar taktırmıştım arabama. Taktırdığım gece arabama hırsız girip çalmıştı o güzelim cihazı. O kadar üzülmüştüm ki, iki sene beklemiştim onu taktırmak için. Paltosunu kaybetmiş Akakiy Akayeviç gibiydim resmen. Polise gittim, komşuları tek tek dolaştım ama...:Diyeceğim o ki: Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık.!
PaltoNikolay Gogol · Karbon Kitaplar · 201937k okunma
Belki firavunlar piramitlerini kırbaç altında inleyen kölelerin emekleriyle yükselttiler. Günümüzde olay biraz farklı. Köleler belki ben de firavun olurum düşüncesiyle piramidin inşasına gönüllü olarak ve tebessüm ederek katılıyorlar.
Sayfa 252 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okuyor
Adamın kolunda kitap.. Yürüyordu batı cihetinden caddede yalnız.
Kadının kolunda kitap yürüyordu doğu cihetinden caddede yapayalnız.
Onca kalabalığın ordan oraya akışı içinde.
Bir manolya ağacının orada tevafuk karşı karşıya geldiler..
Çarpışmadılar..
Kitaplar düşüp dağılmadı.
Bi an durdular..
Baka kaldılar.
Yüzlerini bürümüş ışık ile tebessüm ettiler..
Kalb kalbi çekti.
Kitap kitabı çekti.
Biraz şaşkın ve mahçup *merhaba* dediler.
Vaktiniz varsa bir kahve molası verelim mi..
İsimlerini bile daha sormamışlardı.
Hemen yanıbaşlarında bir cafe.
Oturdular masaya.. Kitaplarını üsy üst üste koydular..
Kadın ruhunu salıvermişti..
Cümleler kelimesiz harfsizdi..
.. ✍🏻 *FthT.*