Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar.
Kiminin ruhu,kiminin beyni ve birçoğunun kalbi yok.
" Online eğitim"adı verilen uzaktan eğitim sistemi öğretmenler için ilk başlarda rahatlık gibi görünse de zorluğunu ancak yaşayanlar bilir. Eğitmen bir arkadaşımla bu husus üzerinde bir sohbetimiz olmuştu. İki ayrı eğitim modelini de yaşayan bir eğitmen olarak yaptığı kıyası şu cümlelerle dile getirdi; "Yüz yüze eğitim verirken bazen öğrencilerimin sıkıldığını hisseder şaka yapardım, bunaldıklarında on dakika erken çıkarırdım. Bazen müfredat yorucu gelirdi, sohbet ederek öğrencilerime moral vermeye çalışırdım. Fakat online eğitimde bunların hiçbirini yapamıyorum. Çünkü her girdiğim ders kayıt altına alınıyor. Kendimi robot gibi hissediyorum. Dakikası dakikasına müfredatı işlemek zorundayım. Öğrencilerimden birçoğunun dikkatleri dağılmadan takip ettiklerini sanmıyorum. Hiç bu kadar yorulmamıştım. Diğer bir sorun da ben sınıfta hareket ederek ders anlatan biriyim. Ekran karşısında yedi saat ders verdiğim oldu. Boyun ağrısı ve bel tutulması başladı. Üstelik ekrana sürekli baktığımdan gözlerim ve başım ağrıyor."
Sayfa 139Kitabı okudu
SONSÖZ
Bu hayatta hep bir şeyleri affetmeye, temizlemeye çalıştık. Birçok eğitime, seminere gittik. Birçok şey öğrenmeye çalıştık. Bunları ben de yaptım. Ne hikmetse vaktiniz gelmeden açılamıyorsunuz, gemi limandan çıkmıyor. Aslında herkesin bir vakti var ama dikkat etmemiz gereken şudur: Vakti geçenler de var... Niyet ediyorum, vakti geçenlerden
BASKI ALTINDAKİLERİN İYİLEŞTİRİLMESİ
'Büyücülük' sözcüğü, yalnızca büyü ile ilgili etkinlikleri tanımlamak için değil, Tanrı'dan olmayan, karanlığa ait tüm ruhsal olguları tanımlamak için kullanılmıştır.
Bazı zihinsel, psişik ve bedensel hastalıklar, cin kaynaklı etkenlerin sonucudur. Grekçe "daimonizomai" terimi 'cinlenmiş' ya da 'cinli'
Sayfa 168 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
" Hayat birçoğumuz için acı ve kalp kırıklığından ibaret, umutsuz ya da neşesiz bir münakaşa gibi."
Sayfa 53 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Ebeveynler, çocuklarının iyi olma durumlarından sorumludur. Eğer sorumluluk almazlarsa, bu ihmal olur. Buna rağmen, birçoğumuz diğer yetişkinlere çocuk gibi davranıyor ve onların düşünce ve kararlarını kontrol etmeye çalışıyoruz. Genellikle bunu yapmaya çalışır ve başarısız oluruz. O zaman bunu neden yapıyoruz? Kendi üzerimize almış olduğumuz, diğerlerini sırf onların iyiliği için değiştirme görevi, bizim en iyisini bildiğimiz varsayımından kaynaklanır."
Sayfa 58Kitabı okudu
