O; görülmek, duyulmak anlaşılmak, fark edilmek isterdi. Yüzey yapıda özenle gizlenen yaralarına dokunulsun ve onlar sarılsın isterdi. Birçoğumuz gibi...
Yaklaşık bir buçuk metre kare yüzey alanıyla tenimiz, sahip olduğumuz en büyük duyu organımızdır. Hassas dokunuşlar, tenimizin okşanması ve bunların uyandırdığı duygular, birçoğumuz için, aşk ilişkisinin ana yoludur. Dokunma iki köklü güdüyü: Cinsellik ve önem verilen öteki tarafindan fark edilmeyi ve sarılmayı bir araya getirir. Antropolog Ashley Montagu'nun da, kitabı Dokunmak’ta belirttiği gibi; ten tene temas, cinselliğin ve bağlanmanın dilidir. Cinsellik canlandırır, aynı zamanda yatıştırır ve rahatlatır da...
Sayfa 168 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okudu
Reklam
Birçoğumuz başkalarına verdiğimiz sözleri tutmakta çok iyiyken, kendimize verdiğimiz sözleri tutmakta çok kötüyüz. Lawrence LeShan
Ezberci bir eğitim sisteminin ürünü olarak, birçoğumuz bilgiyi "keşfedilecek'' sonsuz bir şey gibi değilde "edinilecek" sonlu bir meta gibi görüyoruz.
Kronik kitap
Amerika'daki Sınıflarda Naziler Yaratmak
Kaliforniya, Palo Alto'daki lise dünya tarihi dersinde öğrenciler birçoğumuz gibi soykırımın insanlık dışı olduğunu anlayamamışlardı. Böylesine ırkçı ve ölüm saçan bir sosyo-politik hareket nasıl başarıya ulaşmış olabilirdi? Ortalama vatandaşlar Yahudi kardeşlerine uygulanan bu acımasızlıklar karşısında nasıl bu kadar aptal veya umarsız olabilmişlerdi? Sınıfın yaratıcı öğretmeni Ron Jones soykırıma inanamayan öğrencilerine anlamlı bir mesaj verebilmek için anlatım yöntemini değiştirmeye karar verdi. Bunun için alışıldık didaktik öğretim yönteminden deneyimsel öğrenim yöntemine geçti. Öğrencilerine gelecek hafta Almanların yaşamış olduğu deneyimin bazı yönlerini sınıfta yeniden canlandıracaklarını söyledi. Bu ön uyarıya rağmen, sonraki beş gün boyunca devam eden rol oynama "deneyi" öğrenciler için ciddi bir soruna ve okul müdürüyle velilerin tepkilerini bir kenara bırakalım, öğretmen için bir şoka dönüştü. Öğrenciler, Hitler'in Nazi rejimindekine neredeyse tıpatıp benzeyen totaliter bir inanç ve baskıcı kontrol sistemi yaratınca canlandırmayla gerçeklik iç içe geçti.
Sayfa 444Kitabı okudu
Birçoğumuz gibi
Yaşayacaktı. Aşksız, inançsız, bağsız. Gününü geçirmek, karnını doyurmak, bir şey anlamamak, boş sözler etmek için yaşayacaktı. Mahkumdu yaşamaya…
Reklam
573 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.