312 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Önce Camus, sonra "İlk Adam". Camus seven herkesin okuması dileğimle!
"Le premier homme" (İlk Adam) Albert Camus'ye birçoğumuz kitapçılarda, sahaflarda, internette kitap bakarken denk gelmişizdir. L'Étranger (Yabancı) kitabını da birçoğumuz görmüş, merak etmiş ve okumuşuzdur. "Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum." cümlesi ile başlayan "Yabancı" kitabında belki de kimsenin
İlk Adam
İlk AdamAlbert Camus · Can Yayınları · 2019582 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
Kimlik, Insanın Zamanın İçindeki İncelişinde Onu Dünyaya Bağlayan Bir Ayna
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül Kimlikler
Amin Maalouf
Amin Maalouf
YAZARIMIZ HAKKINDA KISA BİR BÎLGİYLE INCELEMEME BAŞLAMAK ÎSTÎYORUM. Arap kökenli Hristiyan bir yazar olan Amin Maalouf Lübnan’da doğar. Uzun süredir Paris’te yaşayan yazarımiz eserlerini de Fransızca olararak yazar. "Ölümcül
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197.9k okunma
Reklam
511 syf.
·
Not rated
“NE İSTİYORSAN ONU YAP, yazıyordu sınırsız güce sahip İmparatoriçe’nin sembolünde. Ancak Bastian, bu cümlenin gerçekten ne ifade ettiğini, uzun ve zahmetli bir arayış sonucu öğrenecektir.” Fantazya, dilekler üzerine kurulu, ilk bakışta tüm dileklerin koşulsuzca gerçekleşeceği yanılgısını sunan bir ülke. Hayatta, tıpkı Fantazya’da olduğu gibi, tüm
Bitmeyecek Öykü
Bitmeyecek ÖyküMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 20092,134 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Bugüne kadar okumadığım için ciddi derecede kendime veryansın ettim. İlmik ilmik işlemiş kitabi. Kusursuz. Kitap tıpkı azgın bir nehir gibi taşları misali beni önüne kattı. Sonrasında durağan bir göl halini aldı. Bu durağanlık kesinlikle olumsuz bir eleştiri değil. Aksine kitabin doğasına uygun bir evrim süreci. Ve de en nihayetinde nehir okyanusla buluştu tıpkı Martin Eden gibi ! Bu senaryoyu daha önce onlarca kez okudum , izledim, dinledim , bizatihi tecrübe edindim ama hiçbirisi bu kadar içten olmadı. Sanırım bu senaryoların kökeni bu kitap. Ne acıdır değil mi paraya endeksli mutluluk ? Parasız bir "hiç" olmak. Parayla gelen saygınlık , insanlık olmaz olsun. Ama hayat o zaman da böyleydi simdi de boyle. Hepimiz paranın , pulun kölesi haline geldik. Gerçek huzuru ceplerin doluluğuyla tanımladık. Ama birçoğumuz da yine tıpkı Martin Eden gibi en olmadık yerde , tam yikilmisken , tam dipteyken ve sevgimizi lanet rakamlar üzerinden değerlendiren sevgi katilleri tarafından terk edilmişken ( eş , iş , her turlu arkadaşlar ) ayağa kalkmayi başardık ; onca zaman kovaladigimiz şansın yakamiza yapışmasına seyirci kaldık. Ama ne biz eski biz olabildik ne de o sans kovaladigimiz kadar değerliydi artık. Çok güzel bir sözdür :" İnsan ulaşmadığının delisidir, ulaştığının nankörü. " Kesinlikle Eden de ulaşamadığının derdinden deliye dönmüş gibi oldu ama asla ve asla ulaşınca nankör olmadı. O hep Martin Eden olarak kaldı. Sadece o değişmedi. Ve en nihayetinde bu saçma düzene , bu yalancı düzene ; bu paranın egemenliğine başkaldırı niteliğinde kararı alacak kudrette olduğunu bizlere gösterdi !
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392.9k okunma
78 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 hours
VURULDUM!
“Bugün 70'lerin başbakanı Nihat Erim'in adını bile duymamış insanların, o dönem hücrelerde yatan Ahmed Arif'in adını, şiirlerini halen yüreklerinde bir bayrak gibi taşıması, edebiyatın zamana direnen gücünün muktedir olanı her zaman yeneceğinin somut kanıtıdır.” Yılmaz Odabaşı Herkes şiir sevmez.
Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur
Her Ömür Kendi Gençliğinden VurulurYılmaz Odabaşı · Doruk Yayınları · 1996617 okunma
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 hours
Önyargıların Acıya Dönüşü...
"Muallimenin artık hiç bir eksiği kalmamıştı. Acımayı öğrenmişti." Birçoğumuz bizleri duygulandıran eserlerle karşılaşmışızdır. Ama bu eser duygulandırmaktan ziyade insanın içini sızlatıyor. Düğümleniyor bir şeyler... O baba kızın geç kalınmışlığı... *** Zehra öğretmen, babası yaşarken içinde öldürmüş onu, etrafına kimsesiz biri olarak tanıtmış kendisini. Ama bir gün babasının ağır hasta olduğu  acil bir şekilde gelmesi gerektiği haberi ulaşır. Gitmekle gitmemek arasında gidip gelen Zehra öğretmen kararını verip son kez görmek için yola düşer. Yetişemez babasının son nefesine. Ama bu onu etkilemez, hissiz tavırlarına devam eder. Babasının eşyalarını kendisine teslim edilir. İsteksizce alır ve eşyalarla başbaşa kaldığında babasının günlüğüne rast gelir.Okudukça babası ve hakkındaki gerçekleri öğrenir. Babasını nasıl yanlış tanıdığını, çektiği acıyı feryadı ile iliklerimize kadar hissettirdi. Nasıl bir babasın, eşsin, insansın dediğimiz Mürşit Efendi o hale gelene kadar neler yaşamış oysa.Kitabın başlarında böyle düşünmekte benim önyargım olmuş. Mürşit Efendi kızını istediği gibi yetiştirmesede Zehra tam babasının kızı, ona o kadar benzemiş ki. Babasının ilkeleri ile yaşamak istediği, çaba sarfettiği hayatı Zehra yaşıyor. Okul çağlarımda okumakla yetinmişim Reşat Nuri Güntekin eserlerini. Bu eserden sonra sıkı okuyucuları arasında olacağıma emin oldum. Eserlere tanışmak isteyenlere iyi okumalar diliyorum.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139.9k okunma
Reklam
552 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.