Üsteğmen Nazif ona doğru yaklaştı.Sonra olanca gücüyle yanağına bir tokat attı: "Kendine gel!" Birden acının etkisiyle Üsteğmen'e bakan Onbaşı Hasan şaşkındı: "Bana neden vuruyorsunuz Komutanım?" "Kusura bakma ama bunu yapmaya mecburdum." "Ne oldu ki?" "Şoka girmiştin.Yüzbaşı'yı sargı yeri diye depoya getirmişsin." "Evet yaralıydı." "Hayır, şehit oldu..."
O gün, onu hısım, akraba hep birden bir eski camiin avlusundaki küçük bir mezarlığa götürmüşler, orada henüz düzeltilmiş bir toprak yığını göstererek, annen burada yatıyor, demişlerdi. Fakat Mümtaz bu mezarı bir türlü benimsememişti. O zihninde annesini babasının yanına gömdü. Zaten aradaki zaman farkı çok azdı... Orada, büyük ölüm ağacının altında babasıyla beraber yatması daha iyi ve daha güzeldi. Belki de bütün ömrünce ikisini beraber görmeğe alıştığı için, ayrı ayrı yerlerde yattıklarını düşünmek ona ağır geliyordu.
Reklam
"Her şeyin ona bağlı olduğu, iyi bir insan, birden bir bakıyorsunuz ki yok.”
Sayfa 34 - Yapı Kredi Yayınları, Çeviren: Esen Tezel, Kitabın Özgün Adı: VerstörungKitabı okuyor
“Eğer hep birden seferber olmaz (emredilen savaşa çıkmaz)sanız, (Allah) size acıklı bir azapla azap eder ve yerinize başka (itaat eden) bir topluluk getirir. O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah her şeye kâdirdir.” (Tevbe 9/39) #RafahOnFire
*~●。。Şeylerin kendilerini göstermesinin özünü oluşturan zalim kayıtsızlığa karşı çıkmak için, mistikler en iyi yolun vazgeçme olduğunu keşfettiler. Dünyayı inkâr etmek, birden kendimizi bir kenarında ayakta bulduğumuz bir bataklık gibi ona sırt dönmek. Buda gibi mutlak gerçekliğini inkâr etmek. İsa gibi gerçek göreliliğini inkâr etmek. İnkâr...
Sayfa 128 - Ayrıntı Yayınları Çeviren Orhan TuncayKitabı okuyor
Filistin
Tevbe Sûresi 9/39.) “Eğer hep birden seferber olmaz (emredilen savaşa çıkmaz)sanız, (Allah) size acıklı bir azapla azap eder ve yerinize başka (itaat eden) bir topluluk getirir. O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah her şeye kâdirdir.” #RafahOnFire
Reklam
Raskolnikov, Sanya'ya bakıyor ve genç kızın kendisini ne kadar çok sevdiğini hissediyordu; ama tuhaf şey, böylesine çok sevilmek ona birden acı vermişti.
“Eğer hep birden seferber olmaz (emredilen savaşa çıkmaz)sanız, (Allah) size acıklı bir azapla azap eder ve yerinize başka (itaat eden) bir topluluk getirir. O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah her şeye kâdirdir.” (Tevbe Sûresi 9/39.)
(Tevbe Sûresi 9/39.) “Eğer hep birden seferber olmaz (emredilen savaşa çıkmaz)sanız, (Allah) size acıklı bir azapla azap eder ve yerinize başka (itaat eden) bir topluluk getirir. O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah her şeye kâdirdir.”
“Sarah, bunu yapmak zorunda değilsin.” “Bunu yapmak istiyorum.” “Bebeğim, dinle. Sana oral seks yaptığımda karşılık beklemiyorum. Sadece çok hoşuma gidiyorsun. Tadına bakmak beni boşaltıyor. Muhteşem bir tadın var. Karşılı­ ğında bir şey yapmak zorunda değilsi... ” Eğilip penisinin ucunu yaladım ve birden konuşmayı kesti. Başımı kaldırıp ona baktım. “Tadıma bakmaktan hoş­ lanıyor musun?” Derin bir nefes aldı. “En sevdiğim şey.” “Ben de seni emerken aynı şekilde hissediyorum. Beni çok tahrik ediyor. Bunun hayalini kuruyorum. Bunu arzuluyorum. Tadını seviyorum. Ağzımda bıraktığın hissi seviyorum. Saçıma asılmanı, çıkardığın sesleri seviyorum.” Onu yeniden yaladım ve inledi. “Bunu yaparken kendimi güçlü hissediyorum. Sana sahip oluyormuşum gibi.” “Sen daha başlamadan boşalacağım.” Aletini kavradım. “O zaman konuşmayı kesip işe koyulsak iyi olur. Listeye bak ve bana hangisinden başlamak istediğini söyle.” Bilgisayara bakıp aceleyle sayfayı aşağı kaydırmaya başladı. Güçlükle nefes alıp veriyordu.
Sayfa 255
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.