Bu suskunluğun orta yerinde annem masadan kalkıp "ben bir kahve yapayım" diyordu, "benimki sade olsun Türkan Hanım" diyordu babam ve bir saniye önce havada asılı gibi duran, insanın ayağına bir asker postalı kadar ağır gelen hayat birdenbire normale dönüyordu. Kırgınlıklar, söylenmemişlikler, biraz önce nasıl olduysa ağızdan çıkıverenlerle birlikte koyu kahve telvelerine gömülüyordu az sonra.
Sayfa 26