Atatürk diyor ki:
"Sınırsız bireysel özgürlük ve çıkar peşinde olanlar, kendi emellerini, çıkarlarını ulusun yüksek çıkarları ve özgürlüğünden üstün tutanlardır. Sınırsız kişisel özgürlükler, kişisel çıkarlar, uygar ve düzenli toplumları, devletleri yıkarak anarşiyi ve çoğunlukla da zorbalığı yaratır..."
Sayfa 189Kitabı okudu
Her ne surette olursa olsun münferit bireylere karşı fiziksel güç kullanımını onaylayan bir toplumsal düzeni öneren veya destekleyen biri asla kendini barış taraftarı olarak lanse etmesin. Bireysel muhaliflerin kaba kuvvet yoluyla bastırıldığı kendince iyi bir toplum düzenini kurma hakkını savunan biri özgürlük taraftarı olarak öne çıkmasın. Bir caniyi entelektüelin üzerindeki otorite konumuna yükseltmeyi öneren ya da fiziksel dayatma gücünü ikna gücüyle veya kas gücünü düşünce gücüyle bir tutan kişi entelektüel olmasın.
Sayfa 66 - Pegasus Yayınları - Çevirenler: Orhan Düz, Belkıs Dişbudak - I. Basım, 2021 • Yeni Entelektüel İçinKitabı okudu
"Bireysel 'sadaka', dedim, insanın doğasını incitir, kişiliğini aşağılar. Ama örgütlü 'sosyal sadaka' ile kişisel özgürlük iki ayrı kavramdır ve biri ötekini yok etmez."
Sayfa 511Kitabı okudu
SONUÇLAR
Paideia'nın teorisine göre özgürlük ve bağımsızlık öğretilemez. ancak yaşanabilir. Pedagojisi özgürlüğün öylece verilmesi durumunda ortaya kapitalist kültürde sıklıkla rastladığımız, çarpık. bireyci bir özgürlük kavramı çıktığını savunur. Paideia'nın pedagoglarına göre özgürlük, etkin bir süreçtir. Keskin bir öz farkındalıkla ve başkalarına duydukları bağlılıkla donanmış, ket vurulmamış bir irade gücüne sahip kişilikler yetiştirme sanatıdır. Ancak dönüşmüş bir benliğin getirdiği farkındalık sayesinde kişi kendini yönetebilir ve onu gerçekleştirmiş diğer varlıklardan oluşan bir içinde yaşamaya hazırlanabilir (Clark, 1984). Öğrenciler ortak özgürlük koşullarını oluşturmak üzere birlikte çalışarak özgür olmayı öğrenir. Bundan ise sınırsız özgürlük değil, siyaset felsefecisi Alan Ritter'in (1980) "paylaşılan bireysellik" dediği şey doğar. Azimli, ayrıntılı bir şekilde teoriye dökülmüş ve düşünülmüş bir pedagoji pratiği aracılığıyla (Martin Luengo, 1978, 1990, 1993, 2006) okul, bireysel özgürlük ile ortak sorumluluğun el ele yürüdüğü ve birbirlerini devamlı daha bağımsız olmaya ittiği bir doğrudan dönüt mekanizmasına olanak tanır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Hukuk Her Devrin Sopası Olabilir mi?
Bir şiir, tekerleme, özdeyiş, atasözü, türkü, şarkı ve dua gibi ezberleyip, sık sık tekrarlayarak hayatımıza katmamız gerekenler arasında; hukuk ilkeleri, temel düşünce ve insani kriterler de olmalıdır. Bazılarına gereksiz ve sıkıcı gelebilir fakat uyumlu bir birlikte yaşam için zorunluluktur. Bana da mideyi doldurma işlemi sıkıcı geliyor fakat
Günümüzü kasıp kavuran milliyetçilik, şovenizm, savaş, kıyım olguları içinde, bu en güç, umutsuzluk verici koşullarda, gene yazarlar, insanlığın geleceğini, özgürlük, demokrasi, eşitlik, vatandaşlık hakkı , bireysel özgürlükler ve barış üzerine kurmasının yollarını gösteriyorlar
