Romanda üç oğlu ve eşini savaşta kaybetmiş bir ana olan Tolganay'ın hayatta kalma mücadelesi anlatılıyor. Akıcı bir dili olan eser, kolhozlarda çalışan Tolganay ile Toprak Ana'nın konuşması şeklinde verilmiş. Toprak Ana'nın söylediği şu sözler ise oldukça dikkate değer:
"Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek?
Ben toprağım, bana bakın! Ben herbiriniz için aynıyım ve siz de benim gözümde eşitsiniz. Benim için önemli olan sizin sözleriniz değildir. Ben sizin dostluğunuza muhtacım, çalışmanıza, beni işlemenize! Saban izine bir çekirdek, bir tohum tanesi atın, size yüz katını vereyim, küçük bir fidan dikin kocaman bir çınar vereyim!
Evler kurun, temel olayım!
Üreyin, çoğalın, hepinize güzel bir barınak olayım! Derinim, yükseğim, büyüğüm, ucum bucağım da yok... Hepinize yeterim ben... ... Sen de bana insanlar savaşmadan yaşayamaz mı diyorsun Tolgonay. Bu bana bağlı değil ki. Siz insanlara, niyetinize, irade ve bilgeliğine bağlı."