Öyle beğendim ki…
İncecik bir kitaba deneyim, gözlem, değerlendirme, vizyon vb. Sahip olduğu ne varsa koymayı başarmış bir düşünürle karşı karşıya kaldığını anlıyor insan. Kitabın ortasından sonra hakim oldum kişilere ve aralarındaki ilişkilere. Sonra kadın-erkek bakışı tüm gerçekliğiyle, hepimizin yaşadığı ve hepimizin de zaman zaman yaşayamadıkları, istese de yapamadıkları, söylemeye cesaret ettiği ve edemediklerini yalın, çıplak, sahici bir üslupla nasıl da ince anlatmış.
Uzun ilişki yaşayan, orta yaşın üstünde olan, yorulduk mu yıprandık mı sorularını kendi içinde soran ve sorması da çok doğal olan her bireyin okumasını;
İlişkilerde samimiyeti, başladığı anki duyguların yoğunluğunu ve sebebini hiç unutmadan, karşındakine zamanla geliştirdiğin ön değil son yargıları kenara koyup açık olmayı unutanlara hatırlatan
Okan Bayülgen sohbeti gibi, başka şeylerden bahsederken daha başka bir sürü şey hakkında ufak aydınlatmalar yaşatan bir kitap deyip bitireyim artık yorumumu :)
(Yazdıklarımı tekrar okumadan göndereceğim. İleride kendime not olsun)