"bir şeylere yetişememekten korkuyorum ben sadece. görmüyor musun? hiçbir kitabı huzur içinde okuyamaz oldum neredeyse. hayatı hiç bitmeyecekmiş gibi yaşayamaz oldum, bir gün her şey biter de o üniversiteye giriş sınavının akşamında duyulan o boşluk hissine kapılırım diye korkuyorum."
"ölümün çaresizliği ve yaşamın anlamsızlığı karşısında gözüm hep zamanda oldu.
film çekmeye o yüzden heves ettim, zamanı ışıktan çivilerle göğe çakıp sabitlemek için."
anlat bana sevgilim, imgeler ülkesine doğru giden bir arabadayız, direksiyon çok hafif, her an savrulabiliriz göğün içine, anlat, yan koltukta zamanı aşmış çılgın bir dinleyicin var, bırak direksiyonu, uçsun arabamız.
"bana her sözün bir armağan gibi, hep her an uyanılacak bir düş gibi geliyor yan yanalığımız, bir düşün huşusu ve güzelliğinin yanısıra, geçiciliği ve kırılganlığı."