Şeyda Öztürk
@birhissikablelvuku
“Ma solitude, mon hermitage, mon repos”
Tarih Öğretmeni
Marmara Üniversitesi-Kocaeli Üniversitesi YL
İstanbul
797 reader point
Joined on February 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ah idi hemnefesim ah ki, ol hem ahir,
Çıhdı ikrah kılıp külbe-yi ahzanımdan.
Versailles'da ders seçimini nezaretin istihdam edeceği alana göre şekillendirerek yoğun bir programla kendini yetiştiren ve ayrıca Almanca, İngilizce, Türkçe ve Ermeniceyi iyi konuşabildiği bilinen Vartanuş Hanım'ı mürebbiye olarak tayin edilmek hayal kırıklığına uğratmış olmalıydı ki durumun düzeltilmesini rica etmek üzere Maarif Nazırı ile görüşmek istedi. Birkaç defa nezarete gitmesine rağmen nazırla görüşemeyince bir dilekçe ile mürebbiyeliğin sağlığını bozduğunu belirterek daha önce vaat edildiği gibi Fransızca muallimesi olarak tayin edilmesini talep etti. İhtiyaç olursa Almanca ve İngilizce derslerini de verebileceğini ve hâlihazırda görev yaptığı Çapa Darülmualli- mat'ta veya başka herhangi bir kız okulunda çalışabileceğini belirtti. Daha sonra nazır ile bizzat görüşmeyi başararak mubassıra olarak değil de hiç olmazsa Fransızca muallim yardımcısı olarak görülmesi gereğine dair isteğini bildirdi. Nazır, Aleksanyan'ın bu isteği doğrultusunda emir verdiyse de Darülmuallimat müdürü bunu dikkate almamış ve onu bu kez de matematik öğretmeni olarak görevlendirmişti. Kendisinin matematik öğretmeni olmadığını hatırlatır mahiyetteki dilekçesine yanıt ise daha ilginçti. Cevabi yazıda Vartanuş Hanım'ın matematik eğitimi almadığının anlaşıldığı ve bahçe işleri ve malumat-ı tabiiyye muallim muavinliğine atanmış olduğu bildiriliyordu. Yüksek meblağlar ödenerek tahsil görmesi sağlanan Vartanuş Aleksanyan bir türlü eğitimini aldığı alanda istihdam edilmemekteydi.
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
Reader Follow Recommendations
Mağlûbum, fakat düşmanla göğüs göğüse çarpıştıktan, son kurşununu attıktan sonra yere serilen bir asker gibi mağlûbum.
İnsanlar hiçbir vakit ıstırap çektikleri zamanki kadar güzel olmuyorlar.