Beklerim ben. Hem de mütemadiyen. Dilek diler, dua eder, gerçekleşmesini beklerim. Bazen gönlüm olsun diye, bazense başkalarının gönlü olsun diye beklerim. Genelde değişmeyi beklerim ama aynı kalmayı beklediğim de oldu. Sihirli bir gerçeklik hayal eder, varoluşuma bir anlam, sorularıma bir cevap beklerim. Bir şeyleri, birilerini, ihtimalleri - ihtimal dahilinde olan ya da olmayan birçok şeyi - beklerim. Bir haber, bir mektup, bir mesaj beklerim. Birini beklerim. Ve biliyor musun? Zaman zaman kısır bir döngüye girdiğimi fark etmeksizin beklentisiz olmayı beklerim. Tabii yoruluyor insan. Aynı heyecan ve inançla bekleyemiyor. O yüzden kimi zaman tüm beklentilerin canı cehenneme diyerek yola öyle devam etmeyi isterim. Ama anlattım ya, ben yine de beklerim. Hem de güzel beklerim. G.Y.
Papatya& Yakamoz [9-13]
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
🇵🇸Filistin meselesi (3)
kaynak: Bbc - Londra
1917 – Dengeler değişirken
Birinci Dünya Savaşı sırasında da Filistin ve çevresi Osmanlı idaresindeydi. İngiltere’nin desteklediği Arap güçleri Osmanlı hakimiyetine son verene kadar da bu durum sürdü.
İngiltere savaşın sonunda, 1918’de bölgeyi işgal etti.
25 Nisan 1920’de alınan Milletler
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, bende sana cevab vermiş olsaydım . Yada son buluşmamız da büyük bir fırtına kopmuş olsaydı, aramızda bir çok söz yarım kalsaydı ,bir çok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak , anlatmak bir birini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı . Sana durb dururken yazmak zorunda kalmasaydım ...
HAŞHAŞİLERİN ASLI
İşte bilinmeyenleriyle Haşhaşi örgütü:
Haşhaşîler denildiğinde, akla Hasan Sabbah, onun meşhur Alamut Kalesi, bir de uyuşturduğu fedaîlerini sahte cennete sokup, kadınlarla her türlü zevki yaşattıktan sonra çıkarıp, onlara o cennete tekrar kavuşmaları için görev vermesi, fedaîlerin de “gerçek zannettiği” bu “sahte cennete” tekrar kavuşabilmek için