Kötü biteceğini bile bile
Herkes birini seviyor, ihanete uğrayacağını ya da mutsuz olacağını ya da kötü biteceğini bile bile seviyor.
Sayfa 273 - Can, 13. BaskıKitabı okuyor
ama bir insanı o bir avucun içine dahil etmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki unutmuştum birini sevmek nasıl bir karadelik...
Reklam
ÇAĞDAŞ JAPON EDEBİYATI VE YASUNARİ KAVABATA
''Büyük savaşlar yapan ülkelerin edebiyatı, çeşitli yönleri ve çeşitli eğilimleri bir arada barındırabiliyor. Kendine özgü bir yapı taşıyor. Japon Edebiyatı da, dediğimiz özellikleri taşıyan büyük bir edebiyat. Şimdiye kadar bize küçük hikâye çevirileri, Raşomon, Bir Maskenin İtirafları hariç, Japon romanından pek az eser çevrildi.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"Doğmuş olduğum için beni affedin." -Osamu Dazai Kitaptaki esas düşünceye inmeden önce bunun bir biyografı kitabı olduğunu bilmemiz ve böyle bir tavırla ele almamız kitabın anlaşılması bakımından önemlidir. Dazai intiharından önce "intihar mektubu" niteliğinde olan son eseri insanlığımı yitirirken, birey ve toplum arasında
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,1bin okunma
bugünlerde o kurşunlar birini vursun yeter, herkes ruhsatsız silah kullanıyor.
Arşimet'in ölümü
212 yılında Roma ordusu Sirakusa'ya girmeyi başarıyor. Kuşatmaya komuta eden General Marcus Claudius Marcellus askerlerine o zaman 75 yaşında olan Arşimeť'i sağ yakalayıp kendisine getirmeleri emrini veriyor. Fakat şehir düşmek üzereyken Yunan bilgin bir geometri problemi üzerinde çalışmaya o kadar dalmış ki etrafında olup bitenin farkında değil; bir köşede yere şekillerini çizmekle meşgul olduğu sırada, yanından geçen Romalı bir askere dalgınlıkla "Çemberlerimi bozma!" diye çıkışıyor, asker bozuluyor ve kılıcını Arşimeť in bedenine saplıyor. General Marcellus, Arşimeť'e görkemli bir mezar yaptırıyor; lahdin üzerinde onun en dikkat çekici teoremlerinden birini temsilen silindir içine yerleştirilmiş küre bulunuyor.
Reklam
Mən düşünürdüm ki, hər şeyin, bütün problemlərin kökündə maddiyyat dayanır. Fikirləşirdim, insanlar bir-birini istəyib evlənir, sonra imkansızlıqdan ailədə soyuqluq yaranır və nəticədə sevgi qalmır. İstədim ki, çətinlik yaşamayasan.Ona görə də, səni bu evliliyə razı salmaq üçün əlimdən gələn hər şeyi etdim. Amma indi xoşbəxt olmadığını görüb, elə əzab çəkirəmki...
Sigara içen tembel Türkler
Sigara içmek aptallaştırır; düşünemeyecek ve şiir yazamayacak hale getirir. O, avarelerin işidir, can sıkıntısı çeken, hayatlarının üçte birini uyku, üçte birini yeme içme ve başka gerekli ya da gereksiz şeylerle çar çur eden ve hayat kısa deseler bile, geri kalan üçte biri ile ne yapacaklarını bilmeyenler içindir. Böyle tembel Türkler için çubuklarla haşır neşir olmak, havaya üfledikleri duman bulutunu rahat rahat seyretmek, onlara saatler geçirttiği için espirili bir eğlencedir.
Liberal anlayışta bireyin özgürlüğü kutsanır. Bireye sınırsız bir özgürlük hissi şırınga edilir. Ne var ki bu özgürlük, kapitalizmin bireyin beğenisine sunduğu envai türdeki tüketim nesnelerinden birini seçme özgürlüğüdür. Birey 'özgür' bir tüketici kılınır ki 'moda' olanı giysin, 'marka' olanı eskitsin 'pahalı' olanı kullansın diye. Eskimeden üzerinden çıkarıp atsın diye. 'Özgürlük yanılsaması' denen şeydir bu aslında: Dikte edilenlerin arasından seçme özgürlüğü!
Sayfa 14
Tek eşliliğe karşıyız:))
“Boş ver. Gençsin, güzelsin, bir erkeğe kul olunacak devir mi? Ne çıkar birini sevmekten? Sevgilin gene sevgili. Ruhu bile duymaz. Açık bir yol. Ha bir araba geçmiş, ha da bin araba.
Reklam
Anlamak dönüşmektir..
Anlamak dönüşmektir, başka bir şeye dönüşmektir. “Birini ya da bir şeyi anlamak ama ona katılmamak” gibi dışarıdan bir konum yoktur. Anlamak, birini, biri şeyi, bir hayvan, bir bitki ya da kaya parçasını ona dönüşmektir, bedensel olarak, kanda, sinirlerde, kaslarda, ondan bir parçanın içinde büyümesidir. Sen ya da o olduğun oranda, belki artık ne sen ne de o olan bir yere doğru gitmektir, anladığından dahi başka bir şeye dönüşmektir. .
Sayfa 84 - MetisKitabı okuyor
Ben, kendininki dahil, hiçbir ölümü sakin karşılamayan birini görmek isterdim; duyduğu bu nefret yüzünden, memnuniyetsizliğin kalıcı nehrine hep dolu bir yatak hazırlayan birini görmek isterdim; o uyuduğu sırada bazıları artık hiç uyanmadıkların­dan uyuyamayan birini, o yemek yediği sırada bazıları kendileri yem olduklarından yemek yiyemeyen birini, kendisi severken başkaları bir­birlerinden koptuklarından sevemeyen birini görmek isterdim.
Keşke imkanım olsa da onların her birini arayıp bulsam ve sorsam: "Nasılsınız öğretmenim? Bütün İnsanlara kin kusturan bilgilerle donatmıştınız bizi. Şimdi sonuçtan memnun musunuz? "Yarınlarımız" derdiniz hep. Sonra ulaştınız o yarınlara. Gerçekten mutlu etti mi o yarınlar sizi?"
İnsan da içini tanımadığı birini ilahiləşdirər?
Savaşta hiçbir zaman gerçekten öldürmek istediğin birini öldüremezsin