Selam! Sevenin müptelası, sevmeyenin de kara listesinde olan Colleen Hoover’ın bir kitabıylayım bugün
Nerede olduğunu, ne yaptığını bilmiyor: görünüşünü, ona soru soran kişileri tanımıyor. Hiçbir şey hatırlamıyorken soruları nasıl cevaplayabilir ki insan? Bozuntuya vermeden olanları anlamaya çalışıyor. Arkadaşlarının yaklaşımlarından Silas denen çocukla sevgili olduklarını anlıyor -ki onlar demese Silas’ın boş bakışlarından asla bu sonuca varamazdı- ama hatırlamadığın birini nasıl sevebilirsin ki? Çok geçmeden Silas’ın da aynı durumda olduğunu anlıyor. Onların bir geçmişleri yok, bunu sorabilecekleri kadar güvenecekleri biri yok. Evleri nerede, aileleri nasıl görünüyor bilmiyorlar. Silas ve Charlie’nin bağları ne? Bu döngüyü kırmanın yollarını ararken sırlar gün yüzüne çıkacak. Çözmek içinse 48 saatleri var, yoksa her şeyi yeniden unutacaklar.
Ben kitabın konusunu bile okumadan sırf Colleen için almıştım. Dramayla karışık olan romantizm kitapları hep hoşuma gitmiştir Saatler içerisinde başından kalkmadan okunabilecek bir eser. Altını çizdiğim o kadar romantik cümle var ki. Ruhen bağlı olduğumuz insanlarla karşılaşmamız hep kaderdir ve kaderden kaçamazsınız mesajını çok beğendim. Sonu da yine merakta bırakan cinstendi, devam kitabı olacak mı bilmiyorum (bilen varsa aydınlatsın ) ama Colleen ne yazsa okurum diyorum Merakla okuyacağınız, dram ve aşkın harmanlandığı bir kitap ve kesinlikle önerimdir