Kişisel kitap okuma defterimden: En sevdiğim Adanalılar listesinde ilk 3'te bu adam. İlk kitaplarından biri bu da. 3-5 sayfalık kısa öykülerden yaklaşık 30 tanesini içeriyor. Öykü değil de anı parçacığı mı demeliyim yoksa? Zira kendi çocukluk anılarından aklında kalanları mı anlatıyor yoksa tamamen kurgu mu, ya da o kırılgan çocukluk anılarını kurgulayarak, eksik yerlerini tamamlayarak yeniden mi yazıyor anlayamadım kitabın başından sonuna kadar. Bizzat kendisine sormadan da anlayamayacağım galiba. 3 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu anlatıcı. Kardeşinin doğum hikayesinden başlayıp üç kardeşin de evlenip çoluk çocuğa karışmış, kendi düzenini kurmuş döneminde o eskiden kaldıkları evleri, semtleri dolaşarak anıları yad ettikleri anıya kadar sürüyor. Daha çok küçük çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemini anlatıyor. Tabi ben 2017'de okudum ve bunun gibi çocukların kırılgan dünyasını anlatan birkaç kitap okumuştum bundan önce. Ama yorumlara bakılırsa bu tür hikayeler için bir öncü niteliğindeymiş bu kitap. Son olarak: Bu dünyada "hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi".