HOROZ ŞEKERİ
.
Melek, Elif ve Cihan. Onlar sıcacık bir aileydi.
Çay toplama işi için dönemlik gittikleri şehirde çalışanlara ayak uyduran, yeri geldiğinde açlığını, yeri geldiğinde yorgunluğunu da belli eden ufacık bir kız olan Melek, anne babasının hayat enerjisiydi.
Bu yazda dönemlik işçi olarak görevlerinin sonu gelmiş ve memlekete dönme
Peki "Hiçbir delil-i mantıkiye istinad etmeyen bir takım ananeleri, akideleri" nasıl değiştirecektik?
Bu konuda "akılcı bir gelenek kuramına doğru" başlıklı makalesinde Karl Popper, geleneklerin de akılcı eleştiriye açılmasının önemini vurgulayarak, geleneğin açık bir toplumda, gözlem ışığında eleştirilmesi gerektiğini söylüyor. Örneğin, gelinin mutlaka bakire olması gerektiği geleneği, kız ve erkek gençleri evlilikten önce her türlü cinsi temastan men eden bir yasadır. Halbuki evlilik ideal halde bir ömür boyu sürmesi beklenen bir birlikteliktir. Bu birlikteliğin tek bağı cinsiyet olmamakla berabe, cinsiyetin, hele erken yaşlardaki büyük önemi inkar edilemez. Bu nedenle henüze evlenmemiş gençlerin cinsiyet konusunda tecrübe edinmeleri önemli olduğu gibi, cinsi ihtiyacın biyolojik bir ihtiyaç olması nedeniyle, çeşitli nedenlerle evlenmek istemeyen veya evlenemeyen insanları da cinsi ilişkiden mahrum kılmak doğru değildir. Genç kızları evlenene kadar bakire tutma geleneğinin önünü kesebilmek için yasa dışı veya yasal çareler üretilmiştir. İslam toplumlarının bazı kesimlerinde uygulanan ve bugünlerde Türkiye'de ciddi bir tartışma konusu olan mut'a nikahı bunlardan biridir. Benzer tedbirlerin alınamadığı yerlerde, bekar olmak mecburiyetleri olan mesela bazı Katolik din adamlarının kendilerine din terbiyesi almaları için emanet edilen küçük çocuklarla cinsi ilişkiye girdikleri çok ender olmayan suçlar arasındadır.
İster sevişin, ister annelik, babalık yapın veya birlikte yaşlanın, bu birlikteliğin kalitesi bununla ilgili iletişimimizin kalitesi tarafından saptanır. Konuşabilmenin belki daha önemlisi dinleyebilmenin bu konuda yaşamsal önemi vardır.
“Aslında hiçbir şey yasa dışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.”
Olayın geçtiği yer Okyanusya. Büyük Birader liderliğinde yönetilen bu ülkenin sloganı: ‘Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür.’
Ülkede dil sadeleştirme çalışmaları yürütülüyor çünkü kelimelerin gücünden korkuluyor. Örneğin; ‘harika, şahane, mükemmel’
Yazarın okuduğum ikinci romanıydı ve her iki romanda da hissettiğim şuydu ; sanki hayatını , keşke'lerini , ama'larını , şükrünü, sabrını, cefasını , sefasını , üzüntüsünü , kinini ve öfkesini çok sevdiği bir dostuna ; demli çay ve elmalı kurabiye eşliğinde anlatan bir dostu dinledim , diyebilirim kendi adıma...
Eserdeki anlatım dilini sıcak , samimi, içten ve yalın buldum , her ne kadar düşlediğim edebi donanımı çok hissettirmediyse bile anlatımdaki akıcılık okunmaya değerdi , diyebilirim.
Kitapla ilgili kopya (spoidi ) vermek istemiyorum.
Hali hazırda şu an televizyonda dizi formu dönse de , kitabını okumak daha heyecan verir diye yan gözle bile bakmadım oraya
Yazacaklarım bu kadar .
Ama minicik bir spoidi versem iyi olur sanki
Aile hayatının , birlikteliğin , huzurun , sevgi , saygı ve güvenin sizin için bir önemi varsa , kitapla buluşun derim.
Tamam gittim.. :)
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,4bin okunma
“İnsan düşünebilen hayvandır” der, Aristo. Sağlıklı düşünme yetisini kaybedeceği zaman hayvanlaşma çizgisine yaklaşır.
Konu olarak -hele de günümüz şartlarında yaşadığımız covid19 belasını düşünürsek- beterin de beteri varmış dedirten bu romanı bir solukta okumak, sonuçları ve olucakları merak etmeden duramadım resmen. Böyle bir salgınla karşılaşsak sorgulamalarını defalarca yapmama sebep olan bu romanda medeniyetin insanlar için gerekli olduğu kadar toplum ve devlet içinde gerekli olduğunu kanıksadım. Gözün önemini, uygarlığın, medeniyetin bize sağladığı yaşamların kıymetini saymakla bitiremeyiz.
Romanın uzun cümleleri, konuşma metinlerinin bu cümleler içerinde virgüllerle bağlanarak sayfa sayısını azaltmaktan başka bir anlamı olmayacağını düşündüğüm olumsuz yanı var. Konuşmayı kim yapıyor, cevabı kim veriyor bazen takip etmekte zorlandım. Ayrıca zaman konusu pek fazla işlenmemiş olması okuyucu da kör bırakıyor!
Hiç bir ismin geçmediği, görme engelli insanlara farkındalık açısından, salgınla mücadelede topyekün birlikteliğin önemi açısından, hayvan-insan çizgisinin yerini izlemek için okunması gereken bir kitap.
Bu kitapta hayvanlaşan insanları görebiliriz, hayvanların insanlaştığı kitap için okumadıysanız
Bonsoir !
Mahremiyetin Dönüşümü
Modern toplumlarda cinsellik, aşk ve erotizm..
Yazar Freud- Faucault gibi filozofların düşüncelerinden başlayarak, seksolojiyi yeniden ele alıyor.. Sadece doğal ve sürecinde çoğalma olan 'birlikte olma' nın, aşk ve romantizme evrilme süreci, mümkün olan tüm değişim sebepleri sırasıyla, örnek ve açıklamalarla
Sultan Galiyev, serbest bırakıldığı 1923 yılından sonra gerçek tutsaklığı yaşamaya başladı. Sürekli gözetim altındaydı. Galiyev, samimi olarak Sovyetlere ihanet ettiğini düşünmüyordu. Saflyane bir şekilde ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, Stalin’in gerçeği er geç anlayacağını düşünüyordu. Etrafında dönen tertipleri görmezlikten geliyordu. Bu
Azerbaycan, 28 sene sonra Karabağ’da destan yazdı. Tarihî bir zafere imza attı...
Elbette bu zaferden çıkarılacak çok dersler var. Bunları görmek, bilmek ve değerlendirmek gerekir.
Zira mağlubiyetlerden sonra dersler daha çok alınır. Acı vardır, elem vardır üzüntü vardır. Zaferleri ise genelde rehavet takip eder.
Nitekim Azerbaycan, 28 senedir