Çölün ortasında bir elma ağacıyım sanki. Yolu düşenler gölgemde dinleniyorlar, elmalarımdan yiyip açlık ve susuzluklarını gideriyorlar. Sonra kalan elmalarımı da yanlarına alıp yollarına devam ediyorlar.
Sen ve beni sevmek. Hayalini bile kuramayacağım, rüyamda bile göremeyeceğim kadar imkansız bir şeydi bu. Ama buradasın işte. Kalbimi avuçlarının arasına almış okşuyorsun. Ama biliyor musun, sen okşadıkça kalbim daha çok acıyor. Bu acı beni öldürecek sanıyorum. Neyse en azından sensizlikten değil mutluluktan öleceğim...
Meğer sana kavuşamamak ateşin kenarında yanmakken sana kavuşmak ateşin tam ortasına düşmekmiş. Sanki bir gül bahçesinde cayır cayır yanıyorum. Ama manzaram nasıl güzel...
Bazen insan tuhaf olur, çok tuhaf. Siz benim için kutsalsınız! Kalkmış nelerden bahsediyorum, kapılıp gidiyorum bazen! Ama ne olacak, ne çıkacak ki bundan? Tabii hiçbir şey çıkmayacak, beni mezara götürecek bir saçmalık çıkacak, Tanrım!
Sayfa 31 - Can Yayınları, Çeviri: Sabri GürsesKitabı okuyor