Zeki olduğumu söyleyen kişi beni incitir. Benim zeka sahibi olduğumu söyleyen kişi beni üzer.
Ben sizin zekanızı yadsır ve onu gazetelerle birlikte helaya atarım. Size açık açık söylüyorum: Zeka benim için vasatlığın yüksek rütbesinden başka bir şey değildir. Zeka, aklın herkesin kavrayabileceği, takdir edebileceği ve sevebileceği üstün bir halidir.Zeka, kolaycılıktan, araştırmadan, düşünceden, süslü klişelerden ve hanımların, profesörlerin, avukatların, dünya insanlarının, meşhur aydınların, kısacası yarım, yerle gök, cennetle cehennem arasında kalanların, hem hayvani doğalarının derinliğinden hem de engin zekadan aynı derecede uzak olanların hoşuna giden biraz sahte insanseverlikten oluşan lezzetli bir karışımdır.
Evime gelip yüzüme karşı açık açık konuşacak ve kim olduğumu acımasızca ve ballandırmadan bana gösterecek yüreğe sahip hiç kimse yok mu gerçekten aranızda? Hatalarımı, yapmam gereken fakat yapmadığım şeyleri, kusurlarımı, kötü alışkanlıklarımı, suçlarımı bana gerçek bir dost gibi cesurca söylemek isteyen kimse yok mu?
Kendime yeterince bakmadığımı mı sanıyorsunuz? Ruhumun her bir devinimini, parlayışlarını, geri kaçışlarını, saklanışlarını, en gizli korkularını ve heyecanlarını dikkatle gözlemlemediğimi mi zannediyorsunuz?