İncelemeye ben de sitedeki en çok beğenilen incelemedeki gibi "Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayayım.
Sadece 1000kitap'ta bu kitap için şimdiye dek 233 inceleme yazılmışsa üzerine daha söylenebilir diye düşündüm. Tabii 233 incelemenin tümünü okumadım ama yine de kendimce bir kaç şey söylemek istedim.
Şimdi efenim kitap
Gabriel Garcia mesleği gereği bir cinayet haberinin araştırmasını yaptıktan sonra o cinayeti kurgu haline çevirip roman ve gazeteciliğin melezi olarak bu eseri bizlere sunmuştur. Kitap boyunca cinayet teması üzerinde bir koşuşturmaca görsek de yazarın esas yakındığı ve kovaladığı konu toplumun cinayete karşı tepkisizliği ve cinayet olgusuna karşı
Baştan söyleyeyim yine bu bir kitap incelemesi değil.
Sadece kitabı okurken hissettiklerim, yaşadığım tecrübeler...
Şımarık büyüyen bir kızın, şark görevinde nasıl idealist öğretmen olduğunun hikayesi..
Kan davası yüzünden dersime gelemeyen 9 öğrencimi düşündüm ağlayarak, yıl 2019 du.
8.sınıfta okuldan zorla ağlayarak -evlendirilmek üzere-
Kitap başka, hayat başka! Tiksindim kitaptan da hayattan da!
Bugüne kadar yapılmış bütün listelerde ilk 10'a girmeyi başarmış
Üç İstanbul!
Ah İstanbul!
Ulan İstanbul!
Süleyman Çakır tabiriyle "Ne güzel İstanbul be!"
Güzel mi?
Haydi hep birlikte görelim.
İncelemeye başlamadan önce -aslında epey yol aldım bile- birkaç uyarıda bulunmak istiyorum: Yola çıkarken okumayın. Mide bulantınız