Çocukluğumun masal kahramanını yetişkinlikte de okumak güzeldi. Bu okuma olaylara farklı açıdan bakabilmemi sağladı. Ara ara bazı kitaplardan ikinci kez geçmek iyi oluyor.
Hatırlıyorum ilkokulda birkaç farklı yerden alıp okumuştum, hem okuldan hem kütüphaneden.
Bu kitap tam metindi, okumadığım kısımlar vardı, çünkü bazı yerlerin çocuklar için
“Hepimiz kendi yazdığımız masalların kahramanı değil miyiz aslında?” diye yazdı kadın. Durdu. Ne yazacağını bilemiyordu, aklında kurduğu bir hikaye yoktu. Kelimelerin bir yerden sonra kendiliğinden parmaklarından akacağına inanıyordu yine de.
“Bir masal kahramanı olmak isterdim," yazdı. "böylece tüm olağanüstülüklere ve
- Sen istediğin gibi öt, Ağustosböceği. Benim de bildiğim bir şey varsa, yarın sabah şafakla buradan gideceğimdir.
Çünkü burada kalırsam, bütün çocukların başına gelen şey gelecek başıma, yani okula gönderecekler beni ve istesem de, istemesem de ders çalışmam gerekecek. Bense, içtenlikle söyleyeyim sana, ders çalışmak için en küçük bir istek bile duymuyorum; kelebek kovalamakla, ağaçlara tırmanıp yuvalardaki kuş yavrularını toplamakla daha çok eğlenirim.
- Zavallı budala! Böyle yaparsan büyüyünce güzel bir eşek olacağını, herkesin seninle alay edeceğini bilmiyor musun?
- Sus, şom ağızlı Ağustosböceği! diye haykırdı Pinokyo.
Sayfa 14 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ciddi yağmurlar başlamadı henüz
Gayet yavşakça geçiyor bu kış, kırıta kırıta
Takvimlerde bile manasız bir laubalilik hâkim
Şöyle çeksen var gücünle, kopmuyor yine de yapraklar
Günlerin birbirine kenetlendiğini düşünme, iyimser olma
Aslında ayırt edilemiyor artık bir an bir ötekinden
Vakit meleklerinin kafaları hayli karışık
Ciddi yağmurlar da
Ormanın Kalbindeki Çocuk, John Boyne'den Çizgili Pijamalı Çocuk ve Olduğun Yerde Kal'dan sonra okuduğum üçüncü kitap. Kitapların hepsi birbirinden güzeldi.
Ormanın Kalbindeki Çocuk, diğerlerinden farklı olarak masalsı bir tarzda yazılmış. Fakat verdiği mesajlar muhteşem.
Kitap Nuh Arpasuyu'nun sorunlarından kaçmak için evden kaçmasını ve bir köyde yaşlı adamla (Pinokyo) tanışmasını anlatıyor.
Nuh'un ve Pinokyo'nun maceralarını bir solukta okuyacağınıza eminim. Şimdiden keyifli okumalar.
"O ölmeden önce mi?" dedi yaşlı adam. "Neyin var, oğlum? Bu sözcüğü bilmiyor musun? Bu sadece bir sözcük, biliyorsun. Rastgele bir araya gelmiş bir grup harf sadece. Anlamıyla karşılaştırıldığında sözcüğün kendisi nedir ki."
“Zamanın ucunu kaçırmışım. İnsan çok hızlı koştuğunda bir sürü zaman kuşağından geçiyor ve nerede olduğunu bilemiyor. Ya da ne zaman orada olduğunu.”
İSA
Pinokyo'nun dedesinin kim olduğunu bilmiyor musunuz?!! Ağaç... Pinokyo'nun babası Gepetto, onu ağaçtan yaptı. Onun dedesi bor ağacı. Sibirya'da eksi 50 derecede, beni o ağaca bağladılar Antola'da ise canlı timsaha...