Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz dünyaya geldiğimizde pişmanız !! Vatana millete hayrımız ne acaba?
T.V. Erenhold-bir hıristiyan yazardır,konumuzla ilgili sözleri her türlü şüphenin üstündedir- İslam 'a Davet adlı eserinde diyor ki: "-Arap hıristiyanlarla Müslümanlar arasında vukubulan dostane münasebetleri dikkate aldığımız takdirde insanları İslam'a celbeden(yönelten) zorlu amilin (güçlü etkinin) kuvvet olmadığına hükmedebiliriz. Hz.Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem),bazı hıristiyan kabilelerle bizzat anlaşma imzalamak suretiyle onları himayesine almış,hatta dini geleneklerini devam ettirebilme hususunda kendilerine hürriyet bahçetmiş,kilise adamlarına da eski hak ve nüfuzlarından tam bir emniyet içinde istifade etme fırsatını vermiştir. "-Muzaffer olan müslümanların hıristiyan Araplara Hicretin birinci asrında gösterdiği ve sonra da devam ettirdikleri müsamaha nispetine dair verdiğimiz misallerden,bu hıristiyan kabilelerin hem İslam nizamını kabul ettiğini,hem de bu işi kendi arzu ve hür iradeleri ile yapmış bulunduklarını,insaf ile düşünürsek, çıkarabiliriz.Müslüman milletler arasında yaşayan bugünkü hıristiyan Arapların mevcudiyeti dahi bahsi geçen Müslümanlar hakkındaki hükmün "inkar kabul etmez delilidir."
Sayfa 133
Reklam
"Biz zannediyoruz ki insan ölünce çürümeye başlar. Doğru değil. İnsan doğduğu andan itibaren çürümeye başlıyor. İnsanı çürüten ölüm değil, hayattır. "
Profil kitapKitabı okudu
Ertelemede esas sorun , başlayabilme sorunudur. Bir kez bir yerlerden başlanırsa o iş genellikle kolayca veya bir şekilde bitecektir. Fakat başlama için gereken eşik enerjisi bir türlü aşılamaz. Bu durumda o ana odaklanarak o işe başlayabilmek için insan zihninin en sihirli güçlerinden birnin dereye girmesi gerekir. Biz buna gene olarak motivasyon diyoruz.
"İçin kanıyor şimdi biliyorum, bir can aldın diye dövünüyorsun. Korkma çocuk, biz o cennete hiç alınmadık."
Sayfa 80 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tarih hiçbir zaman,Müslümanların,"dolambaçlı"yollardan giderek İslam nizamını yerleştirmek için insanların inanç ve fikirlerine saldırdığına şahit olmamıştır.Apaçık davette bulunmuş, hileli yollara sapmamış, insanları baskı altında tutmamış ve zor kullanmamıştır.
Sayfa 132
"Bu dünyanın üzerine boydan boya yapıştırılmış bir 'olanaksızlık' etiketi vardır. Ve bu etiketi yırtıp atabileceklerin sadece biz olduğumuzu aklından çıkarma."
Sayfa 49
Almanlar partizan müfrezesinin konaklayacağı yeri öğrenmiş. Ormanın çevresini ve tüm girişleri sarmışlar. Balta girmemiş bölgelerde saklanıyorduk, tenkil müfrezesinin uğramadığı bataklıklar koruyordu bizi . Bataklık, araçları da insanları da ölümüne içine çekiyordu. Günlerce, haftalarca boğazımıza kadar suyun içinde durduğumuz oluyordu. Aramızda bir kadın telsizci vardı, yakınlarda doğum yapmıştı. Çocuğu aç, meme ister ama annenin kendisi de aç, sütü gelmez, çocuk ağlar. Tenkikiler yakında ... Köpekleri de cabası. .. Köpekler duyacak olursa hepimiz mahvoluruz. Bütün grup - otuz kişi . .. Anlıyorsunuz, değil mi? Komutan karar verdi ... Kimse anneye emri iletmeye cesaret edemiyor ama kendisi de anlıyor zaten. Bebeğin kundağını suya bırakıp uzun süre tutuyor orada ... Çocuk bağırmıyor artık ... Hiç sesi çıkmıyor. .. Biz bakışlarımızı kaldıramıyoruz. Ne anneye, ne birbirimize bakabiliyoruz
Haçlılar tarafından işgal edilen İslam beldelerinde cereyan eden vak'alarla Müslümanların fethettikleri gayri müslim memleketlerde tatbik edilen muamaleyi ve metodu birbiriyle mukayese edince insan hayret etmekten kendini alamaz.
Sayfa 132
Reklam
"Velhasıl hayat beklemiyor, beklemek gibi bir derdi de yok. Biz onu anlayana kadar gelip geçecek..."
"-İslam fikriyatına bağlı sosyal realitelerden ve hususi yetlerinden feragat eden İslam dünyası halklarının yeniden bir bütünlük ve özellik sahibi olacağını beklememeliyiz.Çünkü İslam inanç ve düşüncesindeki aşamalı zayıflama ve bunu zorunlu olarak takib edecek olan bozulma ve çöküntü her sahaya yayılacak, netice olarak da dini ruh yeniden teessüs edemeyecek şekilde temelinden sarsılacaktır."Chatelier
Sayfa 131
"Eğer biri bizi eleştiriyorsa ama biz onu eleştiremiyorsak, eğer biri bize öfkeleniyorsa ama bizim ona öfkelenmemize izin verilmiyorsa, orada itaat vardır. İtaat, saygının aksine, sağlıksız bir durumdur. Saygı, karşımızdaki kişinin istediğini hissetme, istediğini sevme ve sevmeme, dilediğini düşünme ve düşünmeme hakkına saygı duymayı içerir."
Sayfa 42
Dedim ki. ben her zaman söylerim, burada da bu vesileyle arz edeyim, benim elime büyük yetki ve kudret geçerse, ben sosyal hayatımızda arzu edilen inkılabı bir anda bir "Coup"* ile tatbik edeceğimi zannederim. Zira, ben, bazıları gibi halkın anlayışını. önde gelenlerin anlayışlarını yavaş yavaş benim anlayışım ölçüsünde düşünme ve
Sayfa 188 - Karlsbad’da Geçen Günlerim (30 Haziran 1918-28 Temmuz 1918) - 6 Temmuz 1918, Cumartesi - *Coup: Darbe. (Y.N.)Kitabı okuyor
Biz ki acılarla olgunlaştık biliriz kederi, kahrı ve zulmü aşkı ve hicranı da biliriz nice onmaz denilen yarayı acılarla sargılamadık mı Ve ölesiye bağlıyızdır sevdamızı paylaşan uzak ve yakın dostlara ki ahde vefa denilen şey bizimle girmiştir kitaplara
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.