HZ. ÂİŞE (ra) ve EVLİLİĞİ MESELESİ...
Mesud Özbilir Hoca'nın da gayet vuzuhla ifade ettiği gibi "evlilik yaşı" meselesinin "18"e tapulanması çok sonraki Avrupalı bir iştir. Bizim Müslüman memleketimizde, daha babalarımız çağına uzandığımızda dahi, bu işin daha erken yaşlarda olduğunu hepimiz biliriz. Aşağıdaki yazı Mesut Hocama aittir: - "Hz.
03.06/Fakat Asla Ümitsizliği Değil...
Merhaba güzel sevgilim :). Nasılsın? Bak bizim günlerimiz başladı. Bugünü hatırlıyor musun? İki sene önce bugün yaşadıklarımızı hatırlıyor musun? Ben unutmuyorum. Tır parkını hatırlıyor musun sevgili? Dere kenarını hatırlıyor musun, orada annenle telefonda konuştuğunu hatırlıyor musun? Teyzenlere yakın olduğunu söylemiştin, o yüzden oranın uygun
Reklam
••• Bir şeyi anlamakta güçlük çekiyorum ; Bunca masum insan ölürken, dahası acımasızca katledilirken bu davayı nasıl olur da Kürt, Türk, Çerkez, Arap meselesine çevirebiliyorsunuz anlayamıyorum... Zamanında onlar sustu diye biz de mi susalım..? Siz de mi susmaya devam edeceksiniz..? Peki ne farkımız kalacak..? Onlar gibi olabilmek bize dünya ve ahirette ne fayda sağlayacak..? İşte en çokta bu sorular idrak duvarlarımı aşındırıyor... •••
Gerçeği göremiyoruz çünkü körüz. Sahte inançlar gözlerimizi kör etmiş durumda. Bu nedenle haklı olmaya ihtiyaç duyuyoruz. Başkaları haksız, biz haklıyız. İnandığımız şeylere güven duymaya ihtiyaç duyuyoruz. Ve bu inançlar, bizim acılarımızı yaratıyor. Adeta bir sisin içinde yaşıyoruz ve bu sis burnumuzun ötesini görmemizi engelliyor. Bu sis bir
Her şeye yeniden inanmamı sağlayan tek kişiydin. Güvendiğim tek kişi, Ve yanında olabilmek için can attığım, Kollarında huzur bulacağım tek kişiydin. Kalbimi avuçlarının arasına koymuştum. Gülümsemesini sevdiğim tek kişi ve öpmek için kendimi durduramıycağım tek kişi. Gitmesini istemediğim kişiydin, bu yüzden herkes gibi gittin. Affetmeyi sevdiğim tek kişisin. Affetmek istediğim tek kişi. Kalbimi kıran tek kişisin, kalbime ulaşan tek kişi. Gözyaşlarımı gören tek kişisin, onlara dokunan tek kişi. Masumiyetimi avuçlarının arasına koydum. Ziyan eden tek kişi değildin. Birlikte nefes almayı istediğim kişiydin. Biz birlikte uyuduk ve sen bana hayallerinden bahsettin. Biz birlikte dans etmek istedik, film izlemek istedik ve ben senin hiç sesini duymadığım kalbini ezberime yazdım. Sen beni hak etmesini istediğim tek kişiydin... Belki başka bir evrende daha güzel haliyle yeniden. Seni seviyorum sevgilim..
Hak Dostları başlarına bir sıkıntı gelmediği zaman, "Rabbim beni unuttu mu?" diye hayıflanırlarmış... Hatta bir Hak Dostunun başına kırk gün sıkıntı gelmemiş de; kırkıncı gün bineği vefat etmiş. "Çok şükür Rabbim beni unutmadı." diye hamd etmiş.. Biz ?.. En ufacık bir sıkıntıda nasıl da tökezleyiveriyoruz?.. "Hamdolsun,Rabbimiz bizi unutmadı..." diyebilenlerden olabilmek niyazıyla... Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdu ki: "Bir Müslüman'a herhangi bir musibet, bir sıkıntı, bir keder, bir üzüntü,bir eziyet,bir gam dokunursa,hatta kendisine bir diken bile batarsa, mutlaka Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar." (Buharî, Marda, 1; Müslim, Bir, 52).
Reklam
391 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.