1931'de, gazete haber dilinde %35 olan Türkçe sözcük oranı Dil Devrimi'nden sonra 1936'da %48'e, 1946'da %57'ye, 1965'te %60.5'a yükselmiştir. Bu çıkış sürerek oran 1970'ten sonra %70'i geçmiştir (Bkz. Kamile İmer, 1973: 175-190; 1976: 197-198). Bir öğrencimin (İnayet Deveci) yaptığı çalışmada ise, dil konusunda birbirinden ayrı tutumları bulunan Cumhuriyet ve Tercüman gazetelerinin 1982-87 tarihleri arasındaki haber dilinde sözcük sayımları ortaya konmuştur. Buna göre Cumhuriyet gazetesindeki Türkçe sözcük oranı ortalama %74.8, Tercüman'da ise %70'tir ki, arada ancak %4.8'lik bir fark belirmektedir.
Sayfa 126Kitabı okudu
İsmail Hakki Bursevi - Ruhul Beyan - Lokman Suresi 12-15 Ayetler
12. Andolsun ki Biz Lokman'a hikmet verdik. "Allah'a şükret" (dedik). Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah zengindir, övgüye lâyıktır. 13. Lokman oğluna öğüt vererek demişti ki: "Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür." 14. Biz insana, anne ve babasına iyi
Damla Yayınevi, 6.ciltKitabı okuyor
Reklam
İlan edilen millî bayramların törensel ve sembolik yapılan, yeni kurulan devletin ”öncesizliği"ni de pekiştiren ritüeller olmuştur. Her şeyi ile ”yeni” algısının oluşturulması için bayramlar önemli araçlar olmuştur. Öyle ki, ”eski"ye ait olduğu için 2. Meşrutiyet sonrası, ”hâkimiyet-i millîye”nin zaferi olarak düşünülen 10 Temmuz
Sayfa 283Kitabı okudu
Mevlânâ’ya göre, dışımızdaki âlem (afâk)de çorak ve kurak toprakları yeşertip münbit hâle getiren yağmur olduğu gibi, bunun enfüsteki mukabili gözyaşlarıdır. Bu yönüyle Mevlânâ, gözyaşını, katılaşmış ve verimsiz hâle gelmiş gönülleri dirilten yağmura benzetir827; sâliki gözyaşına şöyle teşvik eder: “Akarsuyun olduğu yerde yeşillik vardır.
Sayfa 643Kitabı okudu
Kavminin kendisinden yüz çevirdiğini görünce onları kazanmak amacıyla taviz siyasetine yönelmiş ve Arapların taptıkları putları över görünmüş ve Tanrı'nın güya: “Bana Lat, Uzza ve üçüncü olarak Menat'ı haber verin "şeklinde ayet gönderdiğini söylemiştir. Kureyş ve diğer unıglar, Muhammed'in kendi putlarını bu şekilde anmasından hoşlanmışlar, secdeye kapanmışlar, fakat ne var ki, Muhammed'e katılmışlardır. Bunun üzerine Muhammed "şeytan beni kandırdı" diyerek söylediklerini geri almış ve Kur'an'a "...Tanrı şeytanın telkinlerini bozar..." ayetini koymuştur.(bkz. Hacc Suresi, ayet 52-53).
Sayfa 115Kitabı okudu
Yine Ziya Gökalp de 1923’te, tarihsel dinin araçlarıyla yeni aktörlerin kutsanması yarışına katılacak, milletin doğum müjdesini de bu kutsamanın çocuğu olarak haber verecekti: ' Türkiye’de Allahın kılıcı halkçıların pençesinde ve Allahın kalemi Türkçülerin elinde idi. Türk vatanı tehlikeye düşünce, bu kılıçla bu kalem izdivaç ettiler. Bu
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.