Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dördüncütekildişi

dördüncütekildişi
@blackaries
In omnibus requem quæsivi...
Rumeli Hisarı'nın yapımına 3 Nisan 1452'de başlanmış ve II. Mehmet'in (Muhammed) imzası olan bu yapı 12 Ağustos günü tamamlanmıştır. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde şu bilgiyi aktarır: "Hisar'ın şekli kufi yazısı ile Arapça Muhammed ismi şeklinde yapılmıştır. Zağanos Paşa kulesi 'M' harfi, Halil Paşa kulesi 'H' harfi, Sarıca Paşa kulesi 'M' harfi ve nihayetteki burç 'D' harfi yerindedir." Fatih Sultan Mehmet'in ilk taşı 3 Nisan günü koyması rastlantı değildir. O gün, Hz. Muhammed'in doğum günüdür. Son taşın konulduğu 12 Ağustos ise Regaip kandilidir. Bu zaman aralığı 132 gün olup, hisarın yapımı özellikle bu zaman diliminde tamamlanmıştır. Çünkü, II. Mehmet imzasını yalnızca taşlarla İstanbul Boğazı'nın kıyısına değil, gün hesabıyla da tarihe atmak düşüncesindedir ve bunu da başarmıştır. Rumeli Hisarı'nın inşasını kapsayan 132, ebced hesabıyla Muhammed kelimesinin sayısıdır!
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul Perisi
İstanbul PerisiBetül Avunç
8.5/10 · 33 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İranlılar "Acem" denilmesinden hoşlanmazlar. Çünkü bu ad kendilerine Araplar tarafından yapıştırılmış bir etikettir. Araplar, Arap olmayan Müslüman kavimlere "Acem" adını verirler. Zamanla bu ifade, karşısındakini aşağılamaya dönüşür. Bu yüzden, bir İranlı'ya "Acem" demek, onu küçümsemeye yönelik bir tanımlamadır.
Osmanlı devrinde esnaflar, Ahilik geleneğinden gelen bir düzen içerisinde çalışırlardı. Her meslek grubunun başında bir kethüda vardı ve çalışma düzeninden, dürüstlükten, kaliteden o sorumlu olurdu. Kethüdanın yardımcısı konumundaki yiğitbaşı denilen görevli denetleme işini yaparak, hile yapanları tespit ederdi. Yiğitbaşı, bir ustanın yaptığı ayakkabıda hile olduğuna kanaat getirirse, o usta bu mesleğin ve öteki mesleklerin ileri gelenlerinin önünde kethüda tarafından uyarılır ve aldığı paranın müşteriye iadesi sağlanırdı. Hatalı olan ayakkabı da bir daha kullanılmaması için dama atılırdı. Böylesi bir durum ayakkabı yapımcılarının en korkulu rüyasıydı. Çünkü, meslekteki tüm itibarını kaybettiği gibi müşterisi de azalırdı. Bu uygulama günümüzde yapılmasa da, "pabucu dama atılmak" deyimi Türkçede yaşamaya devam etmektedir!
Reklam
Ayakkabı boyacılarının sandıklarında görülen hayat ağacı, en eski Tanrıça idollerinden biridir. Varlığın ağaçtan gelmesi Orta Asya toplumlarının efsaneşerinde çıkar karşımıza. Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda, Osman Bey'in rüyasında gördüğü ağacın işaret olarak kabul edilmesi de, bu inancın sürmesinden başka bir şey değildir.Bir ağacı geometrik bir şekil olarak çizmeniz istense, karşınıza çıkacak şekil üçgendir, "kız" sözcüğünün yazılışı üçgen imiyle başlar. Anadolu'da muskaların üçgen biçiminde oluşunun nedenini de koruyan, doğuran, var eden hayat ağacı inancıdır.
Kendi ayıbını örtmek isteyen başkalarının yüzüne kara çalar.
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları 1
Temalarını doğanın dört temel unsurundan (su, toprak, hava ve ateş) alan serinin ilki olan SU; genç bir gazeteci olan Defne Kaman'ın, bir Türkiye gerçeği olan zorla evlendirilen bir kadın hakkında yazdığı dizi ile ilgili kayboluşu etrafında gelişiyor. Kitap, temasını aldığı ve parçası olduğumuz doğa ve Şamanlıkla ilgili bilgilerle donatılmış. Okurken kendinizi mitolojik unsurlarla donatılmış hissediyor ve mistik havasıyla adeta büyüleniyorsunuz. Toplumsal ve dinsel gelenekler yüzünden sevdiğinden ayrılmak zorunda kalan Polis Ümit Kaman, yozlaşan toplumdan kendini soyutlayan ve kendini kitapları ile kedilerine adayan Sahaf Semahat, torununu bulma arzusuyla yanıp tutuşurken etrafındakileri bilgeliyle adeta büyüleyen Umay Bayülgen Defne'yi bulma yolunda neler yaşayacaklardı? Bakalım serinin ikincisi olan TOPRAK'ta biz neler bekliyor?
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195bin okunma
Yunuslar duyguları çok gelişmiş memelilerdir. Kalpleri kolay kırılır ve belki de bunu saklamak için ağızları gülüyormuş gibi yaratılmıştır.
Sayfa 181Kitabı okudu
Her gün yeni bir bilgi
"Şu sizin ay çöreği, meğer bizim kruvasan çöreğinini babasıymış. Fransızlar milli kruvasan çöreğini Türkler Viyana'da yenilince bunu kutlamak için onların hilâlinden esinlenerek icat etmişler. Hilâl ayçöreği, sizin bayrağınızdan miras kalmış bizim mutfağa!" diye anlatıyor. 'Croissant', Fransızca hilâl ay demekmiş zaten.
491 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.