Ve, fırtınalı gecelerde, gözlerim çakmak çakmak, saçlarım fırtınada kamçı gibi savrulurken, ben, tıpkı yol ortasında yapayalnız bir taş gibi, insan konudarının çevresinde dolaştığım sırada, bacaların içine sıvanan kurum gibi kapkara bir kadife parçasıyla örterim yıpranmış yüzümü: