Dinde her zaman başka herkesten daha ciddi (inançlı) görünmelidir - ama, beyinsizin biri izlenimini verecek biçimde değil. İnsanlar, dindar ve tanrıların bilincinde (yüreğinde Allah korkusu olan bir adam) sandıkları egemenlerin kendilerini ezme olasılığının daha az olduğuna inanırlar; tanrıların onu tuttuğuna inanırlarsa, ona karşı ayaklanma olasılıkları da az olur. Sonra uyruklarından herhangi biri herhangi bir alanda ileri bir yetenek gösterirse, tiran onu öyle onurlandırmalı ki, adam bir özgür insanlar topluluğunda daha iyi davranmazlardı diye düşünsün. Bu gibi onurları egemen kendisi dağıtmalı, verilecek cezaları ise görevlilere ve mahkemelere bırakmalıdır.
Sayfa 211 - Remzi Kitabevi / 23. Basım, Ağustos 2021Kitabı okudu
İrade veya tutku gibi kelimelerin ne anlama geldiğini irdelememeye karar vermişti çünkü güvenmesi gerekenin, benliğini yönlendirmek adına sürekli tekrar ettiği bu kelimeler değil, kendi sağduysa olduğunu anlamıştı. Artık bir alanı sevmesi, kendini huzurlu hissedip büsbütün olduğu gibi var olabilmesi, kendini dışlamadan kabullenebilmesi, o alanda kendine değer verip sevmesi gibi niteliklere bağlıydı.
Reklam
Türkler tarih sahnesine çıktıklarından bu yana Türk kadını her alanda kendini geliştirmiş her zaman diğer milletlerdeki hemcinslerinden önde ve üstün olmuştur. Bacıyan-ı Rum teşkilatı da bunun açık ispatlarından biridir.
~Azra Kohen~ Sözde hoşgörü dinine sahip ülkem selamlar.. Zamanında "Aziz Nesin'de Türklerin %60 aptaldır demeyecektim, aslında % 40'ı zekidir diyecektim ve bu şekilde söyleseydim dikkat çekmeyecektim" şeklinde bir açıklaması var. Ve devamında " aslında keşke insanlar gerçek düşüncelerini söyleyebilse" diyordu :)
“ Kendisinin Nedeni(Causa sui): “Kendisinin nedeni derken, özü varoluşunu gerektiren şeyi kastediyorum; yani var olmadığı takdirde doğasını kavrayamayacağım şeyi” der Spinoza. Bu tanımdan sonra, Spinoza da Descartes gibi tinsel olanla maddi olanı, bir başka deyişle “cisim” olanla “düşünce” olanı birbirinden ayırıyor. Her iki alanda da sonlu olanla sonsuz olan ayrımları yapılır. Kendi cinsinden bir şeyle sınırlanan için, sonlu denir; ama ne cisim düşünceyi ne de düşünce cismi sınırlayamaz, diyor, Spinoza. Cevher (Töz): Kendinde olan ve kendisi aracılığıyla kavranan şey, kavramı başka bir şeyin kavramından oluşturulmayan şey, olarak tanımlanır. Spinoza, Sıfat'ı, "aklımızın, tözün özünü kuran şey olarak anladığıdır" diye tanımlarken, Tavır ya da Mod derken, "tözün hallerini anlıyorum; yani başka şeyde olan ve hatta başka şey aracılığıyla kavranan şeyi", diye bir açıkama getirmektedir. Son olarak da, "Tanrı derken, mutlak anlamda sonsuz varlığı anlıyorum; başka deyişle her biri ezeli-ebedi ve sınırsız özünü ifade eden sonsuz sıfatlardan ibaret tözü" diyerek, Tanrı’yı tanımlar Spinoza.” s. 124-25
Hayatımın olanca bedbahtlığı tekrar gözümün önüne geldi.
Reklam
1,000 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.