SPOİLER! SPOİLER! SPOİLER!
Hikâyemiz kendisine bir istekte bulunmaya gelen kadının yardım talebini "yanlışlıkla" reddeden, sonra da arzuyla saplantı arasındaki bir hisle kadına yardım etmek için kendini kaybeden doktorun -doktorun kendisini benzettiği gibi- amok koşucusuna dönüşünü anlatıyor.
BOLCA SPOİLER!
Kadına olan saplantısı, kadın öldükten sonra da kadının sırrını saklamaya yönelik bir bağlılık olarak devam ediyor. Hikâyenin sonunda kadının tabutunu da kendisiyle birlikte denizin dibine yollaması, doktorun anlatıcıya söylediği:
"Ama ben hâlâ oradayım... son dakikaya kadar onunla birlikte gidiyorum... o adam, o hiçbir zaman öğrenmemeli, onun sırrını her türlü girişime karşı koruyacağım, kadının onlardan kaçıp ölüme gittiği o düzenbazlara karşı... hiç, hiçbir şey öğrenmeyecek o... o kadının sırrı bana ait, yalnızca bana..."
sözleriyle açıklanabilecek bir eylem oluyor.
Amok koşucusu, okunması gereken güzel kitaplardan biri.