Osman GÜLER

216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
168 günde okudu
Önyargısız bir şekilde okunursa beğenilmeyecek bir kitap değil...
Kitap yorumlarına bakınca çoğunun kitabı okumadan Recep Tayyip ERDOĞAN'ı seven ve sevmeyenler diye ikiye ayrılarak yorum yaptıklarına şahit oldum. Şimdi kendisini seversin veya sevmezsin, politikalarını beğenir veya beğenmezsin bunu anlarım ama kitapta iç politikayla veya yaklaşık 20 küsür yıllık iktidarlarında yaptıkları ile ilgili herhangi bir şey yok. kitabı okuduğunuz zaman özet olarak; Dünya üzerinde oluşmuş ve oluşabilecek sorunlar ve 2. Dünya savaşı galiplerinin kurmuş olduğu vede hali hazırda 193 üye devletin bulunduğu BM'in şimdiye kadar ağır sorunlarda etkisiz kalması, bu yapının işleyişiyle ilgili sorunlar, bunların sebepleri, ve çözüm önerileri. Bunlardan Mesela: - Suriye başta olmak üzere, diğer iç savaşlarla boğuşan Ülkelerin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü konusu ... - küresel terör konusunda başta BM ve Avrupa ülkelerinin yanlı hareket etmesi, iklim değişikliği, çölleşme, ırkçılık, yabancı düşmanlığının tırmanması, islamafobi, açlıkla boğuşan Ülkeler... - Dünyanın kaderinin 5 daimi üyenin insafına bırakılmış olduğu vs. Alt başlıklarla sıralanarak sorunlar örnek olaylarla anlatılmış ve bunların sonunda çözüm önerisi sunulmuş, bunuda açıklamalarla desteklenmeye çalışılmış. Aslında sunulmuş olan bu önerinin hayata geçirilemeyeceği, bunun sebepleri, karşılaşılabilecek zorluklar ve gerçeklikler de sade bir dille anlatılmaya çalışılmış. Buradaki asıl amacında, her ne kadar BM mevcut yapısının, değiştirilmesinin imkansız gibi görünse de bir ateş yakmak olduğu anlaşılıyor. Bu çerçevede bakılınca beğenilmeyecek bir kitap değil.
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021731 okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitaba Fransız kaldım...
Kitap konusu itibarı ile gerçekten güzel bir kitap ancak çok fazla ESKİ TÜRKÇE kelimeler ihtiva ettiği için anlamakta zorlandım ve buda kitaba konsantre olmamı engelledi. Diğer taraftan kendi dilime böylesine yabancı olmakta zoruma gitmedi de değil yani. Ne bileyim bu durum beni bayağı bir düşündürdü ve şahsen utanç duymama neden oldu. Tamam Harf İnkılabına bende taraftarım, Latin alfabesi yazması ve okuması bakımından daha bir kolay (veya biz böyle öğrendiğimiz, alıştığımız için kolay geliyorda olabilir, her neyse) ama ne olursa olsun, kendi öz diline yabancı olmak???!!! Dünyada köklü hiçbir Millet yoktur ki, aradan daha bir asır geçmişken, Ceddinin yazdığı kitabı yabancı dilmiş gibi anlayamaması, Fransız kalması!!!! Üstüne üstlük YENİ TÜRKÇE ile düzenlenmiş hali ile ...
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi RüyetMolla Davudzade Mustafa Nâzım Erzurumî · Can Yayınları · 202163 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yaşar Kemal'in kalemine, yazarlığına olumsuz veya eleştirel manada söylenebilecek tek kelime bile yoktur. Bu efsanedede döktürmüş. Ancak beni rahatsız eden konu, kitapta hiç alakası olmadığı halde, Osmanlı'ya olan nefretini, kinini her fırsatta ortaya döküyor olması, daha önce buna Livaneli'nin kitaplarındada şahit olmuştum. Her nedense bazı kesimler kötüleyip, sanki Cumhuriyetle, Osmanlı farklı Milletmiş gibi yansıtarak beyhude bir çabayla ayırmaya, nifak sokmaya çalışıyor. Yaşar Kemalde kitapta hiçte alakası olmadığı halde, birçok yerde "sen Osmanlı olmuşsun, Zalim olmuşsun" veya başka bir yerde, sözde bir şeyhin ağzından "Osmanlıdır, kafirdir" diye adeta nefretini ve kinini kusuyor... Adı, kimliği, ünvanı ne olursa olsun, her ne yaparlarsa yapsınlar, bu Milleti tarihinden, özünden koparamayacaklar. Osmanlı İmparatorluğu, tıpkı Cumhuriyet gibi, Selçuklu gibi, yanlışıyla-doğrusuyla, iyisiyle-kötüsüyle bizim mazimiz vede tarihimizdir, ve biz bununla gurur ve onur duyuyoruz...
Ağrı Dağı Efsanesi
Ağrı Dağı EfsanesiYaşar Kemal · Cem Yayınları · 197427,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
566 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en iyi polisiye roman
Yazarın ilk kitabı olan aklından bir sayı tut güzel bir kitaptı ama ben gözlerini sımsıkı kapat'ı daha çok beğendim. Dave Gurney'in atılmış olduğu yeni macerası beni daha çok cezbetti, gerçektende baştan sona heyecan doruktaydı. Elimden bırakamadım dedikleri türden sürükleyici bir roman olmuş. Kitabı bitirir bitirmez hemen serinin yeni kitabını sipariş verdim. Macera, polisiye türü seviyorsanız Şiddetle tavsiye ederim.
Gözlerini Sımsıkı Kapat
Gözlerini Sımsıkı KapatJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 201214,8bin okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Bizim çocukluğumuzda TV her evde yoktu, onun için akşamları komşu bayanlar hergün bir evde toplanırlardı. Biz çocuklarda onlara ayak bağı olmayalım diye, bir büyük bizleri başka bir odada toplar, bize Masallar, Hikayeler anlatırlardı, o kadar hoşumuza giderdiki... Özelde Ahmet Mithat Efendi'nin henüz bitirmiş olduğum Dürdane Hanım ve daha önce okuduğum hemen hemen bütün kitaplarıda bu tarzda yazılmış, okurken sanki çocukluğumda dinlediğim masalların, hikayelerin lezzetini alıyorum. Bilemiyorum sadece ben'miyim böyle düşünen ama üstadın yüzyıl öncesinden kaleme aldığı bu eserleri okurken büyük bir lezzet ve keyif alıyorum (lezzet ve keyif sadece yemeklerdenmi alınır sanki, ruhunda tattığı lezzet ve keyifler vardır) Bunu banada doyasıya tattırdığı için, ALLAH mekanını Cennet eylesin.....
Dürdane Hanım
Dürdane HanımAhmet Mithat Efendi · İskele Yayıncılık · 20181,624 okunma
Reklam
168 syf.
4/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Ne bu Şiddet, bu Celal
Daha genç yaşlarda şarkılarıyla, ileriki dönemlerimde, başta Serenad ve kardeşimin hikayesi ile yazarlığına ve kaleminede hayran olduğum ve takipçisi olduğum Livaneli'yi öyle bir yere koymuşumki. (İnsan sevince zirveye çıkarıyor ve yanlışlarını göremiyor maalesef) siyasetçi kimliğine rağmen böylesine birikimli ve entellektüel bir insan, yaptığı her işe özen gösterir, tarafsız bir şekilde davranır zannetmişim. Şimdilerde anladımki, o yola girmiş, suyunu içmiş, hiç kimse TARAFSIZ OLAMAZMIŞ. Buraya kadar ok. Kendime açıklayamadığım ve cevabını bulamadığım husus; Livaneli'nin Osmanlı ve müslümanlarla ne derdi var, işte onu anlamlandıramıyorum. geçen hafta okumuş olduğum ve incelemesinide yapmış olduğum kaplanın sırtında kitabıda aynı tarzda kötülemek, karalamak üzerine kurulu. yunanistan'da çok satılması ve ödül alması, kanıtı olsa gerek. Hakkını yememek lazım, Yunanistan'a gidip Türkler ve Osmanlı ile ilgili nefret ettirecek bir masal yazın desen, Hiçbir yunan vatandaşı Osmanlı'yı bu kadar kötüleyemez, karalayamaz, hakaret edemezdi, en babayiğit edebiyatçısının fikrinden, dilinden ve elinden ancak bu kadarı çıkabilirdi.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,4bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap Bir dünya klasiği... Evet ama Edebi konulara girmeden, sade bir okuyucu olarak çok ağır, yer yer sıkıcı gibi geldi bana. Ne bileyim bir "Suç ve Ceza", "kamelyalı Kadın", "kırmızı ve siyah" vs diğer klasikler gibi insanı alıp götürmüyor.
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Alkım Yayınevi · 200842,8bin okunma
324 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
büyük bir hayal kırıklığı.. büyük bir hüsran... duygusal çöküş...
Livaneli, Benim gözümde Modern Türk Edebiyatının en güçlü kalemlerinden ve yazarlarındandır. Bu güçlü kalemi Serenat gibi, Türk klasikleri arasına şimdiden girmiş bir şaheserle tanımıştım, arkasından Kardeşimin hikayesi derken, yavaş yavaş takip ettiğim ve (dünya görüşü, siyasi görüşü bana ne kadar uzak olursa olsun) fırsatını buldukça eski
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,9bin okunma
297 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kerem ile Aslının Anadolu ve Azerbaycan versiyonlarıda kitapta sunulmuş. Birde Ermeni versiyonu varmış, bu ikisini okuyunca o versiyonunda olmasını isterdim. Her ne kadar aynı hikaye olsada, Herbir hikayenin lezzeti farklıydı. İkisinide okuduktan sonra iyice pekişmiş oldu. Başta kitapta aradaki farklar anlatılıyor, asıl isimleri, kimlikleri, memleketleri vs ancak nacizane benimde önemli bulduğum iki hususu dile getirmek istiyorum. 1- Anadolu versiyonunda, Kerem saf ve gerçekten hak aşığı, ermiş bir karakter. Aslı ise Kerem'i sevmiyor gibi, sona doğru oda sevmeye başlıyor. Azerbaycan versiyonunda ise Kerem sanki daha uyanık bir tip, güzelden anlıyor, bunu her fırsatta dile getiriyor. Burada Aslı'da Kerem'i ilk baştan itibaren seviyor. 2 - Her ne kadar şiir (daha doğrusu, ozanlık geleneği, deyiş) üzerine kurulu olsada,  Anadolu kısımında hikaye bölümü daha zayıf hatta hiç yok, o kadar ki bazı yerlerde olmayan hikaye bile tekrara düşüyor. Buna rağmen, Şiirler daha güzel geldi bana. Azerbaycan kısmında ise hikaye kısmı daha iyi, daha anlaşılır. Kerem ile Aslı destanı gerçekten zevkle okunacak bir hikaye. Bulursam ilk fırsatta Ermeni versiyonunuda okumak istiyorum.
Kerem ile Aslı
Kerem ile AslıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,349 okunma
407 syf.
6/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yüzyıllardır okunan ve büyük üstatlarıda etkilemiş olan bu Kitaba söylenecek sözüm yok elbette ama takıldığım iki husus var. Yazayım mı? yazmayayım mı? diye çok ikilemde kaldım ama dayanamadım. Şöyleki, 1- Başka okurlarında sitem etmiş olduğu bir konu, çeviride hep tanrı diye kullanılmış ama İslam inancında ALLAH'ın 99 Esma'sı var, birinde bile Tanrı diye bir isim mevcut değil. Niye bu kadar takıyorsunuz, önemli olan Kalbinde hissetmektir, bunda kasıtmı aranır vs vs diyenler olabilir. İşte bende o noktada takılıyorum, yav arkadaş mademki Yüce ALLAH'ın 99 ismi var, neden Tanrı???? Bunda kasıt aranmazda, başka hangi konuda aranır bilemiyorum, Neyse gelelim en önemli konuya. 2 - hikayelerden birkaç tanesinde oğlancılık ile ilgili hikayeler vardı, buda beni çok ama çoook rahatsız etti. Düşünüyorum düşünüyorum, acaba benmi yanlış anlıyorum diye kendimden şüpheye düştüm defalarca tekrar tekrar okudum, belki yazılım hatasıdır.. ama hayır, vezirin çok güzel bir oğlu varmış, padişah buna aşık olmuş vs vs, ve bu gibi cümleler ve hikayeler dini bir kitapta geçiyor. Ben anlamlayamadım, anlayan biri varda ben bunu görememiş isem lütfen biri banada izah etsin.
Mantık Al-Tayr
Mantık Al-TayrFeridüddin Attar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,841 okunma
Reklam
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Adeta ibret vesikası gibi, O zamanki toplumun Ahlaki dezenformasyonunu, bireylerin psikolojisini öylesine güzel irdelemiş, öylesine güzel yansıtıyor ki, kitabın içinde kayboluyorsunuz adeta. Öylesine bozuk itikatlarki, evli bir kadının peşinde bir başı bozuk olmazsa bunu ayıp sayan, Gölgesiz bir kadın olarak adlandıran bir zihniyet vede bunu AŞK adına yaptıklarını zanneden bir güruh. Halbuki bizim kültürümüzde AŞK!!! kutsaldır. Daha çocukluktan başta Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha, Mem u Zin gibi büyük AŞK destanlarıyla büyümüşüz.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,7bin okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap başlarda bana biraz sıkıcı geldi, eskiden gazetelerde yazılan aşk fotoromanlarından birini okuyorum hissine kapıldım. hatta yarısına gelene kadar birkaç defa bırakmak istemişte olsam, yarım bırakmayı sevmediğimden devam ettim. İyikide devam etmişim. Sonradan (tabiri caizse, araba gibi devrini bulduktan sonra) çok güzel ilerlemeye başladı ve sonunda da öldürücü darbeyi vurdu. İnsan kendinden çok şey buluyor ve ders alıyor. Bende kendi payıma güzel dersler çıkarabildim. Bu yüzden antipatik Kahramanımız Kenan gibi, hocaya teşekkür borçluyum bende. Yalnız değinmek istediğim farklı bir konu daha var, ki yazsam mı yazmasam mı? diye çok ikilemde kaldım. Şöyleki; Kitapta bazı yerlerde ve özellikle son söz kısmında, yazarın Yaratıcı ve evrenin vede İnsanın gelişimiyle ilgili sözleri (kendini bağlıyor ama yazmadan duramıyorum işte.) Yarım doktor candan yarım hoca imandan eder demiş atalarımız. Gülseren hoca kendiside kitapta tasavvuf, mesnevi tarzında kitapları okuduğunu belirtmiş zaten ama işte benim takıldığım noktada burası işte. Çünkü tasavvuf, İslam'ın temel esaslarına hakim olmadan dalınacak bir deniz değil, İslam'ın temel esasları yerine felsefe altyapısı ve evrim teorisi gibi teorilerin üzerine tasavvufi bina kurmaya çalışınca güdük ve temelsiz bişey çıkıyor ortaya maalesef.
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,9bin okunma
330 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Anladım ki bir kitap ne kadar iyi olursa olsun çeviride en az kitabın kendisi kadar önemliymiş. Ayrıca imla ve yazılım hatalarıda çoktu kitapta. Bu da kitabın akıcılığını ve özünü kavramaya engel oldu. Bunun için kitabı layıkıyla anlayamadım ve puanıda ona göre vermek zorunda kaldım
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Kum Saati Yayınları · 200715bin okunma
212 syf.
7/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Birşeyler eksik ama ne???
Oldum olası siyasi içerikli kitap, film vs. haz etmedim, sevemedim bir türlü. Siyasetin şart ve aynı zamanda yalan oyunu olduğunu, menfaatleri uğruna insanların birbirini çok kolay satabildiğini, çok iyi dostların, siyaset uğruna birbirinden nefret edip hatta boğazlayacak duruma geldiğine defalarca şahitlik etmişimdir. Hangi konuda olursa olsun
Kan ve Gül
Kan ve GülAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 20207,3bin okunma
159 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Acımak...
Arkadaş bu nedir, bu nasıl bir hayattır, bu nasıl bir insanlık dramıdır. Kitabı bitirdim ama etkisinden kurtulamadım ve hala kendime gelemedim. Nasıl başlayacağımı ne yazacağımı bilemiyorum, buna rağmen biseyler yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Reşat Nuri GÜNTEKİN'in okuduğum ilk kitabı oldu ACIMAK. Dram türünden, fazla ajite edilmiş yazılardan, hikayelerden çok haz etmem, çok aramam. Belkide bundan dolayı şimdiye kadar hep erteledim bu kitabı okumayı. Başta sıradan klasiklerden işte dedim kendi kendime. Dili çok sade ve akıcı (akıcı kelimesi gerçekten bu kitaba yakışıyor) Okumaya başladıktan sonra yavaş yavaş alıyor içine (kendimi bir örümceğin ağına yakalanmış AV gibi hissettim, elimden bırakmak istesemde, bırakamıyorum) sayfalar ilerledikçe Ademoğlu'nun ne kadar Zalim, Gaddar olabileceğini ve dışarıdan görülen hayatların aslında göründüğünden daha farklı olabileceğini idrak ediyor insan (madalyonun iki yüzü vardır denir ya. İşte o hesap) söylemiş olduğum gibi, bazı çok uçlarda gezen, fazla dramatize edilmiş hikayeleri pek sevmem, bana hep itici gelir ama yazar öyle bir yazmış ki, o kadar güzel aksettirmiş ki, BU KADAR OLUR. Uzun zamandan beri ilk defa  bir kitap bu kadar sarstı beni, (tabiri caizse) Osmanlı tokatı yemişim gibi sersemligim geçmedi, kendime gelemedim hala. Belkide Erkek olmamdan, Baba olmamdan dolayı, belkide kendi hayatımdan, çevremden birşeyler gördüğümdendir, bilemiyorum....
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,7bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Namuslu'larda en az Namussuzlar kadar Cesur olmalı.
yorum yapan bazı arkadaslar gibi bende bir kuşak çatışması göremedim açıkçası kitapta. bende daha çok (her ne kadar aradan yüz yıllar geçmiş olsa) kimlik arayışı,  kendini bulma vb gençlikte hepimizin başına gelmiş olan bir arayış gördüm. Okudukca bende kendimi sorgulamaya başladım, Ismet İnönü'nün (aslında Victor Hugo'nun sözüdür ama) "Namuslu'larda namusussuz'lar kadar cesaretli olmalı" sözünü getirdi aklıma. enteresan olansa, bu kendimi sorgulamalar, kendimle hesaplaşmaya dönüşmeye başladı. Kendimle hesaplaşmalarda ise özellikle son yıllarda Ülkemizde ve dünyada oluşan, pandemi, ekonomik kriz, savaşlar'dan vs olaylardan dolayı 3 günlük dünyada kendimden, özümden, değerlerimden,  özelliklede bizi Yoktan Var Edene nasılda uzaklaşmış olduğumu, bunun sonucunda  mutsuzluğumun arttığını hissetmeye başladım. Bunu düşünmek, olanların farkına varmanın bile içimi huzurla doldurduğunu hayretle gördüm. Daha fazla kendime döndüm, kendimle olan alıp vermelerimdeyse rahatladığımı, bunun sonucu olarakta otomatikman mutlu olduğumun farkına vardım
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,9bin okunma
Reklam
544 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Diğer yorumları okuduktan sonra (özellikle bu salgında ticari kaygıyla yazılmış vb) yorumlara katılmakla beraber, ben daha farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Orhan PAMUK'un en iyi romanlarında bile, (Veba Geceleri'nde olduğu gibi, aynı zamanda Masumiyet Müzesi'nde de aynı duygulara kapıldım) sırf uzun olsun diye gereksiz şekilde uzatılması (Türk dizilerine benzetiyorum, o kadar uzayınca diziyi kaçırıyorsun) Orhan PAMUK kitaplarından soğutuyor beni. Bazen öyle bir kaptırıyorum, tamam diyorum muhteşem olacak bu sefer... ama yine hüsran. Halbuki bu kitap mesela, 537 sayfa değilde 400 sayfa olsa on numara, hatta dünya çapında bir kitap olacak iken, yine hüsran. Bunlar öyle bir sıkıyor ki, defalarca bırakmak istedim. Bu sebepten kitaplarını sonuna kadar zevkle okuduğum bir kitabı daha yok. Onun için Orhan PAMUK okurken hep tedirginim, işte bu kitapta, tekerrürden ibaret olmuş. Hiçbir işi yarım bırakmayı sevmediğim için, hele hele bir kitabı yarım bırakmak bana zûl geldiği için kendimi zorlaya zorlaya bitirebildim. Birde bu kitapta dönüp dönüp Sultan 2. Abdülhamit'i kötülemesi, (başta kendi görüşüdür, olabilir, diye çok takılmadım. Ama bunu defalarca tekrar tekrar, her defasında değişik şekillerde iğnelemesi, kötülemesi...) artık anlıyorsunuz ki, tabiri caizse bir Abdülhamit düşmanlığı var yazarda. Öyleki çoğu yerde Sultan V.Murat'a ise (halbuki yazar bir bölümde kendisinin kısaca değinmiş olduğu gibi!!! Sultan V. Murat, hem tescilli bir MASON, hemde akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişilik olmasına rağmen) güzellemelerle dolu kitap, haliyle buda beni şahsen rahatsız etmedi değil.
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,8bin okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Birisi Polisiye'mi dedi ? Buyrun
Bu Kadar temiz, bu kadar sürükleyici, bu kadar keyifli vede heyecan verici bir Polisiye roman gerçekten az bulunur. Esrar-ı Cinayat; elinizden düşüremeyeceğiniz, bitmesini istemeyeceğiniz, zevkle okunacak bir kitap. Mukayese edecek olursam (TABİKİ KENDİ FİKRİM) Günümüzde polisiye tarzı roman deyince en başta gelen isimlerden biri Ahmet ÜMIT'tir. Çoğu kitabından çok daha güzel bir Polisiye Roman.
Esrâr-ı Cinâyât
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,792 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hangi konuda olursa olsun, beklentiyi yüksek tutunca, en ufak bir ayak sürçmesinde dahi insanın bütün hevesi kaçıyor. İskender PALA'nın son kitabı olan A71 çıktığını duyduğumda, büyük bir heyecanla hemen yorumlara baktım, yorumlar açıkçası hiçte iç açıcı değildi, doğal olarak modum düştü. Yinede şimdiye kadar 15 eserini zevkle ve hayranlıkla okumuş olduğum, bunların hiçbirinde bile kötü diyeceğim bir kitabını görmediğim İskender PALA'nın kalemine güvenerek kitabı sipariş verdim. Kitap elime geçtiğinde haliyle beklentimide çok yüksek tutamadan başladım okumaya. Sayfalar sayfaları kovaladı vede anladım ki üstadın kaleminden gerçekten kötü bir kitap çıkması İMKANSIZ. Burda gözden kaçırılmaması gereken bir konuda eski toprak olan hocanın, güncel bir konuda bayağı araştırma yaptığı, teknoloji, metaverse gibi konularada hakim olduğu, bununla tasavvufi manada şahit olduğumuz tayy-i mekan, bast-ı zamanla, Ainstein'ın izafiyet teorisi, solucan deliği, zaman bükülmesini aynı potada eritebilecek, bunuda zevkle okunacak şekilde sunabilecek yetkin kalemlerden biridir İskender PALA. Zannediyorum ki Kitabı eleştirenlerin büyük bir kısmının, Yazarın Günümüzden 50 yıl sonrasını kendi bakış açısıyla yorumlamasından dolayı [(teknoloji odaklı gelecekte iyilikle karılmış, huzur dolu (kalp odaklı teknoloji) ve Kötülükle karılmış, zulm ve acı-gözyaşı dolu (akıl odaklı teknoloji)] diye düşünüyorum. Şahsi kanaatim İyiki almışım, severek okudum. Okumak isteyen arkadaşlara, hele İskender PALA tarzını ve kalemini sevenlerdenseniz, gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,923 okunma
223 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Montaigne, denemeler isimli kitabında diğer insanlar neler gördü bilemiyorum ama benim görebildiğim, (kendi yorumuyla; söylemeye cesaret edebildiği kadarıyla) doğru veya yanlış, yaşamını ve düşüncelerini paylaştığı bir eser. Dünya Klasiklerinden olması hasebiyle, yorumlardan yola çıkarak okumaya, belkide üst seviye bir beklentiyle kitaba başladığım için, bende bazı okuyucularda gösterdiği etkiyi bırakmadı. Bu beğenmediğim anlamına gelmiyor. Aksine, Hele birde bundan 5 asır önce yaşamış birinin, o zamanın şartlarınıda gözümün önüne getirdiğimde, insanların yaşamlarını derinlemesine irdeleyebilme, sözlerini, anlamlarını kavrayıp, isabetli analizlerde bulunabilmesi, ne kadar büyük bir deha örneği olduğunun bir kanıtıdır.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Venedik Yayınları · 201855bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şahsen Aşk filmleri, dizileri ve kitaplarından hiç haz etmem, onun için bu kitabı uzun zamandır defalarca elime alıp geri bıraktım. Sonunda okumaya başlayınca, Yazarın aslında bildiğimiz Alexandre Dumas değilde Alexander Dumas fill, yani oğlu olduğunu öğrenince iyice hevesim kaçtı, bırakasım geldi ama hiçbir işi yarım bırakmayı sevmediğimden, istemeye istemeye ve ön yargıyla (kendimi zorlayarak) okumaya başladım. İlginçtir Sayfalar ilerledikçe, her ne kadar tarzım olmasa bile, en az Baba Dumas kadar etkileyici olduğunu hayretle ve zevkle şahit oldum. Kitap bittiğinde aldığım hazzı, lezzeti, inanın çoğu dünya klasiklerinde almamıştım. Sonuçta Ön yargılarımı yıkmış olan bu kitabı, okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim eserler arasında yerini almış oldu. Eğer sizde okumamışsanız vede benim gibi tarzım değil diyorsanız, bence bir şans verin, laf olsun diye değil, gerçek manada bir klasik olduğunu keşfedeceksiniz.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Venedik Yayınları · 201817,8bin okunma
143 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Amir veya Yönetici olarak atanan her bir bireyin bu kitabı okuması lazım. Gazali yüzyıllar öncesinden, her çağda geçerli olan bir rehber hazırlamış. Kısa ve öz ; okumalı ve okunması sağlanmalı...
Adaletin Esasları
Adaletin Esaslarıİmam Gazali · Ezr Yayınevi · 2017110 okunma
Reklam
430 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Khaled Hosseini, uçurtma Avcısı'ndan sonra gerçekten yine unutulmayacak bir eser meydana getirmiş. Yazar taraflı diyenler çıkabilir, şahsen Afganistan'da ki iç siyasetin inceliklerine çok hakim değilim ama kitapta yanlı veya tarafsız, nasıl bakarsa baksın, ortada ölümler, yıkım, bir Ülkenin parçalanmış halini, yine bundan en çok etkilenen 2 kadın kahraman üzerinden mükemmele yakın bir güzellikte anlatmış. Emperyal devletlerin bir Ülkeyi çıkarları uğruna, hiç vicdanları sızlamadan, çoluk çocuk katlettirmelerini, çok güzel yansıtmış. En acısı da hep birleşmeyi, (Birbirlerini bir binanın tuğlaları gibi birleşmeyi), namazda bile safların sıklaşmasını öğütleyen bir dinin mensuplarının başrolde olmaları.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,3bin okunma
342 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kalemi güçlü ve sürükleyici. Kitabın bazı yerlerinde yazarın görüşünden kaynaklı ifadeler, kullanmış olduğu cümleler rahatsızlık verdi. Özellikle İngiltere kralı Richard'ın enstantanesinde, öyle cümleler, öylesine övücü kelimeler kullanmışki, fanatik bir İngiliz tarihçisi ancak bu kadarını başarabilir. O kadar ki kitabı kapatıp, yarıda bırakasım bile geldi. Hele hele "aydınlığın gelip karanlığı yok edeceği, baş melek gelip, lucifer'in karşısına dikildi" gibi ve buna benzer cümleler. (Burada karanlık ve Lucifer Selahaddin, aydınlık ve baş melek Richard oluyor.)
Sultan Selahaddin El Kürdi
Sultan Selahaddin El KürdiReha Çamuroğlu · Everest · 2011316 okunma
502 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ahmet ÜMİT'in okumuş olduğum en iyi kitabı...
Ahmet ÜMİT'in okuduğum 4. Kitabı. Kitabın özellikle başlarında sık sık komünizmi övmesi beni rahatsız etmiş olsada, bu kalitesini değiştirmemiş, okuduğum kitaplarından en iyisiydi.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,6bin okunma
381 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Olasılıksız ve Empati'den sonra OZ olmuşmu...
Oz
Oz
Kendini yazar olarak tanımlamayan Türkiye'deki editörünün baskısıyla yazmış olduğu bu kitabın yorumlarına baktığımda tereddütle okumaya başladım kitabı. Yorumların etkisinde kaldığımdanmıdır bilemiyorum ama kitap okurken başta biraz zorlandım. (acaba bildiğimiz hikayeyimi yazmış?, çocuk kitabımı? vs diye, bu art niyetli durumum haliyle zorladı biraz) ilerlemeye başladıkça, gerçekten sürükleyici ve diğer iki kitabın yazarının kalemine yakışır ayarda olduğunu (şahsi görüşüm!!!, Olasılıksız bir şaheser o bu tarafta dursun, empati'den daha çok beğendim. Çünkü empati giriş çok çok iyi olduğu halde nedense gelişme kısmında azda olsa sıktığı zamanlar oldu ama genel anlamda güzel kitaptı.) Benim gibi İlk iki kitabını ve kalemini beğenenlerin, okuması gereken bir eser...
Oz
OzAdam Fawer · April Yayıncılık · 20176,9bin okunma