Beyzanur AYHAN

Sabitlenmiş gönderi
Başarının maddesel olması gerekmez. Kişisel olarak benim amaçlarım zihinsel huzura, benliğime hakim olmaya ve aydınlanmaya ulaşmaktır. Bu hedeflerime ulaşamadan yaşamım sona ererse, kendimi hedeflerimde başarısız olmuş ve tatmin olmamış hissederek öleceğime eminim.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Beyzanur AYHAN
@bnurayhan·Started reading a book
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman
7.4/10 · 12.2k reads
İnsanlık, bugün milyonlarca meselenin yarattığı sisin arkasında kalmış olan bu tam sadeliği unutmuştur.
Sayfa 455Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Düzeltilmek herkesin ağrına gittiği için kimse kimseyi düzeltmeyi göze alamıyor. Düşüncesini saklayarak konuşuyor çokları.
Reklam
Yoga, düşüncelerin doğal çalkantılarını zaptetme yöntemidir, yoga uygulanmadığında bu çalkantılar, ayrım gözetmeksizin her ülkedeki her insanı, kendi gerçek doğası olan Ruh'u algılamaktan alıkoyar. Güneşin şifalı ışınları gibi yoga da, Doğu'nun ve Batı'nın insanları için aynı derecede yararlıdır. İnsanların düşünceleri, dinmek bilmez bir kapris denizi gibidir; işte bu yüzden de, zihni kontrol etme bilimi olan yoga için belirgin bir ihtiyaç vardır.
Sayfa 231Kitabı okudu
Gandhi, binlerce konuda çok güzel yazılar yazmıştır. Dua hakkında şöyle demiştir: "Dua bize, Tanrı'nın desteği olmadan çaresiz olduğumuzu hatırlatan bir araçtır. Hiçbir çaba, dua olmadan, eğer arkasında Tanrı'nın kutsayışını barındırmıyorsa, en büyük insanî gayretin bile etkisiz kalacağını kesinkes kabullenmeden, tamamlanmış sayılmaz. Dua, boyun eğişe çağrıdır. Kendini arındırmaya, iç arayışta bulunmaya bir çağrıdır."
Sayfa 448Kitabı okudu
İnsan daima, önce hayvan gibi davrandıktan sonra mı, eğer olursa, insan olmalıdır?
Sayfa 444Kitabı okudu
doğruluk kaygısı
Biri çıkıp bizim düşüncemizin tersini söyledi mi, onun doğru söyleyip söylemediğine değil, doğru yanlış, kendi düşüncemizi savunmaya bakarız. Bizi düzeltmek isteyene kollarımızı açacak yerde, yumruklarımızı sıkıyoruz.
Budalalıklar yazı kalıbına döküldü mü bir ciddilik kazanıyor.
Reklam
Mahatma Gandhi'ye göre Hindistan'da inek neden kutsaldır?
"Benim için inek, insandan aşağı olan dünyanın tamamını, insanın sevgisini kendi türünün ötesine uzatmasını ifade eder," diye açıkladı Mahatma. "İnsana, inek sayesinde, yaşayan her şeyle bir olduğunu idrak etmesi tembih edilmektedir. Eski rişilerin, ilâhlaştırmak için neden ineği seçtikleri benim için açıktır. Hindistan'da inek, en iyi karşılaştırma öğesiydi; o, bereketin kaynağıydı. Sadece süt vermekle kalmadı, tarımı da mümkün kıldı. İnek, bir şefkat şiiridir; insan, bu tatlı hayvanda, şefkat ve merhameti okur. O, milyonlarca insanın ikinci annesidir. İneğin korunması, tanrının tüm dilsiz yaradılışının korunması demektir. Yaradılışın aşağı düzeninin yakarışı, diğerlerininkinden çok daha şiddetlidir, çünkü sözsüzdür.
Sayfa 435Kitabı okudu
Meditasyon
Birbirine yaşam kuvvetiyle bağlı olan zihin ve duyuları ayırmaya çalışmanın bilimsel olmayan bir yöntemi de iç gözlem içe dönüş veya "sessizlik içinde oturmak"tır.
Sayfa 247Kitabı okudu
İnsanın nefes alış veriş oranı ile bilincinin içinde bulunduğu halin titreşimleri arasındaki matematiksel ilişkiyle ilgili birçok örnek verilebilir. Dikkatini tamamen bir noktada yoğunlaştırmış bir insan, örneğin sıkıca örülmüş ussal bir tartışmayı izlerken ya da karmaşık ve zor bir fiziksel maharet gösterirken, otomatik olarak oldukça yavaş soluk alıp verir. Dikkati yoğunlaştırmak, yavaş solumaya bağlıdır; hızlı veya düzensiz solumalar korku, şehvet, öfke gibi insana zarar veren bazı duygu halleriyle birikte kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkar. Hiç rahat durmayan maymun dakika da 32 kez nefes alıp verir; insan ise ortalama 18 kez. Fil, kaplumbağa, yılan gibi uzun yaşamalarıyla dikkati çeken diğer yaratıkların soluma oranları insanınkinden daha düşüktür. Örneğin, üç yüz yaşına kadar yaşayabilen dev kaplumbağa, dakikada sadece 4 defa nefes alır.
Sayfa 246Kitabı okudu
Kast Sisteminin Ortaya Çıkışı
Büyük kanun koyucusu Manu'nun formüle etmiş olduğu kast sisteminin temeli, hayranlık uyandırıcıydı. Manu, insanların, doğal evrim çerçevesinde dört büyük sınıfa ayrıldığını açıkça görmüş: Bedensel emekleriyle topluma hizmet sunabilecekler (Sudralar); zekâ, yetenek, tarım, alışveriş, ticaret yani genel olarak iş hayatıyla hizmet verebilecekler (Vaisyalar); yönetimle ilgili, idareci, ve koruyucu yeteneklere sahip olanlar yanı yöneticiler ve savaşçılar (Kşatriyalar); doğası düşünceye yatkın, ruhsal sezgilere açık ve ilham verici olanlar (Brahminler). "Bir insanın iki defa doğmuş olduğuna (yani Brahmin olduğuna), ne doğum, ne kutsal ayinler, ne çalışma, ne de ecdat karar verebilir," diye bildirir Mahabharata, "bunu sadece karakter ve davranış belirler." Manu, topluma, kendi bireylerine karşı, bilgelik, erdem, yaş, akrabalık veya son olarak servetlerine göre saygı göstermeyi öğretmiştir. Vedalar'ın Hindistan'ında, sadece istiflemek için saklanan veya hayır işlerinde kullanılmayan maddî zenginlikler daima hor görülmüştür. Büyük servetlere sahip cimri insanlar, toplumda düşük bir sınıf olarak değerlendirilmiştir.
Sayfa 392Kitabı okudu
576 syf.
·
Not rated
·
Read in 46 days
232 syf.
·
Not rated
·
Read in 74 days
240 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.