Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Abdülhak Şinasi Hisar'ın asla hak ettiği değeri göremeyen bir sanatçı olduğunu düşünüyorum. Günümüzde çokça şair, yazar okunuyor, Şinasi Hisar da mutlaka bunların arasında olmalıdır. Ne yazık ki bu kitabın baskısını bile bulamayanlar var. Böylesine İstanbul, Boğaziçi âşığı, tasvir ve muhayyilesi güçlü bir yazarımızın kıymeti umarım anlaşılır. İstanbul denilince aklıma Nedim ve Yahya Kemal'dan sonra gelen yegane isim Şinasi Hisar'dır. Eser sadece Boğaziçi yalılarını değil dönemin her türlü entelektüelini anlatan, tasvirleri oldukça güçlü bir eserdir. Güzelliklerin bir bir son bulduğunu, medeniyetlerin de insanlar gibi yaşlanıp öldüğünü anlatır. Kendisinin de dediği gibi, "Ümit, aşk, emel ve şefkat gibi bütün aydınlıkların karardığı bir ufka doğru yüzüyoruz."
Abdülhak Şinasi Hisar'ı okumak benim için adeta eski İstanbul'da zamanda yolculuk yapmak gibi. O kadar naif bir anlatımı var ki sanki anlattığı her şeyi bilfiil yaşıyor gibi hissediyorum. Yazarın daha önce; Fahim Bey Ve Biz , Boğaziçi Yalıları eserlerini okumuştum. Bu kitabı ise çocukluk anılarından oluşmakta. Tabii ki bu anıları anlatırken bize içinde yaşadığı dönemin durumu ve insanları hakkında da bilgiler veriyor. Özellikle "Resimler Karşısında Duygular" bölümünü çok sevdim. Eğer henüz Abdülhak Şinasi Hisar'ı okumadıysanız mutlaka eserleri ile tanışmalısız.
Abdülhak Şinasi Hisar tarafından kaleme alınan Boğaziçi Mehtapları, İstanbul üzerine yazılmış bir eserdir. Yazarın çocukluk ve gençlik yıllarının İstanbul’unu, eski Boğaziçi hayatını, şiirsel bir üslupla anlatan eser, alışılmış anı kitaplarından farklı olarak belirli olaylar zincirinden oluşmaz. Yazar, çevresinde yaşananların anlatıcısı ve tanığı
Yayınevine Teşekkürler
Yıllarca telif hakkı için bekledi ve sonunda bize kazandırıldı. Akıcılığı, anlatım tarzıyla hayran olunmaması imkansız. Bu bir roman değil ama yazarın dünyasını anlama anlamında önemli bir eser. Okurken hiç sıkılmadım. Boğaziçi yalılarını günümüzdeki gibi kodamanlığın değil incelik ve zerafetin kuşattığını okumak, hayal etmek hoştu.
Kitap Boğaziçi Yalıları ve yalı yaşamıyla ilgili tamamen yüzeysel bilgi veriyor. Yazar yalılarda geçmiş çocukluğundan bir iki ufak anı parçası verirken daha çok o günlere olan özlemini anlatıyor. Derinliği olan bir kitap değil. Birkaç saatte okunup bitirilecek, pek iz bırakacak bir kitap değil maalesef. Aslında yazarın yalı hayatının ve dönemin İstanbul'unun yaşamına dair ufak ufak girizgâh yaptığı yerler derinlemesine anlatılmış olsa tadından yenmeyecek bir eser çıkabilirmiş ortaya, hatta yazarın dilinin de sade ve akıcı olduğu düşünülürse gerçekten başarılı olabilirmiş fakat maalesef kısa, deriliği olmayan, yavan bir kitap ortaya çıkmış.
Sonuç olarak. Kesinlikle okunmalı mı? Bana göre merak eden okuyabilir ama hayır, kesinlikle okunmalı diyemem.
Yazardan okuduğum en muazzam kitap diyeceğim ama bu sefer diğer okuduğum kitapları boynu bükük kalacak. Mükemmel bir kitaptı. Okuduğum dördüncü kitabı ve ben bir kez daha hayran kaldım her kelimesine.
Eski İstanbul'u okumak istiyorsanız kesinlikle #abdülhakşinasihisar 'ı okuyun. Özellikle de bu eserini. Buram buram eski İstanbul kokan bir kitap. Hele de o kıyıda olan yalilari öyle bir anlatmış ki yaşıyorsunuz sanki. İlmek ilmek işlemiş sanki güzelliklerini. Dönemi gerçekten çok güzel sunmuş. Akşamından sabahına, boğazından o eski sokaklara kadar her şeyi çok güzel anlatmış. Kesinlikle okuyun.