İnsanlığın ilk çağlarından beri kullanmaya ve korumaya çalışıp geldiğimiz "yaratma özgürlüğü" şimdilerde alabildiğine daraltılmakta, ülkemiz boğucu bir havanın içine gömülmek istenmektedir.
Sayfa 1 - Literatür Yayınları - 29. Baskı 2019Kitabı okudu
İnsan masaya oturduğunda zeytin-ekmekle veya bir tas çorbayla da doyar doymasına... Lakin eğer çok sevdiğiniz bir yemek önünüze geldiyse, orada hissedilen şey doygunluktan bir tık öte, farklı bir histir. Masada geçirilen süre uzar, önce uzun uzun bakışlarla gözler doyurulur... Ağıza alınan her lokma fazladan bir tur daha döner damakta...
İşte o
"Bu nasıl bir toplum, insan milyonların ortasında en derin yalnızlığı yaşıyor, hiç kimse farkına varmadan dayanılmaz kendini öldürme arzusuyla kahrolabiliyor?"
#83362711
"Bu toplum, toplum değildir....Vahşi hayvanların yaşadığı bir çöldür."
(Rousseau)
Polis müdürü olan Jacques Peuchet'in
Bu akşam okul çıkışı, hafiften yağmur, soğuk, yapayalnız Kartal'daydım. Normalde arkadaşlarım olurdu ve kahkahayla geçen bir akşam yaşanırdı, klasik bir cuma...ama yalnızdım, her zaman gittiğimiz yerden başka bir cafeye gidip sıkılarak oturdum. Eve dönene dek içim ağırlaşmıştı iyice, hem biraz yürüdüm, çamur, toprak, her yer karanlık, yanda hâlâ
Bir avcı için yaralı avının kokusu kadar heyecan verici bir şey olamaz. Neredeyse kanlı hayvanın, kirletilmiş etin kokusu burnuma kadar geliyor. O nasıl gecenin havasını soluyorsa ben de onun kokusunu soluyorum. Onun kokusunu.
Pencereyi gürültüyle kapatıyor. Kendisine topu topu birkaç derin nefes taze hava izni vermiş. Boğucu küçük evinin ıztırabına geri dönüyor.
Kısa bir süre sonra hayal kırıklığını kabul edip uzaklaşıyorum. Onu bütün gece o fırın gibi yatak odasında terlemeye bırakıyorum. Yarın daha da sıcak olacağını söylüyorlar.
" Bir insanı yargılamadan önce gökte üç ay eskiyinceye dek onun makosenleriyle yürü. " der, bir Kızıldereli atasözü.
Okuduğum bir eser de, Profesör öğrencilerine sınav sorusu olarak bir karıncanın çevresindeki hayvanları nasıl ayırabileceğini düşünmelerini ister. Öğrenciler karınca gibi düşünür ve hayvanlar alemini iki sınıfa
Beş gün boyunca Faulkner'in dünyasında gezindim. Yoruldum, zorlandım, yer yer boğuldum. Ama iyi ki de okumuşum. Edebi tatmin açısından muazzam bir romandı.
Döşeğimde Ölürken 'i okurken de benzer izlenimler edinmiştim. Aslında önce yazarın öne çıkan eseri